(Spoiler içerir!!!)
Kitap, adından da anlaşılacağı üzere insanın anlam arayışı üzerine deneme türünde yazılmış. 20. yüzyıllın önde gelen psikiyatrlarından olan Victor E. Frankl, kitabında İkinci Dünya Savaşı sırasında bulunduğu toplama kamplarında edindiği deneyimlerini, kurucusu olduğu logoterapi ilkeleri ile bağdaştırarak anlatmaktadır.
Nietzsche’nin okuduğum üçüncü kitabı.Ezber bozan filozof bu eserinde de doğru bileğimiz yanlışları ve yanlış bilip doğru sandığımız(kendine göre)gerçekleri açıklıyor.
Eser tam bir başkaldırı niteliğinde.Özellikle Hristiyanlık inanışının öğretilerini altüst ediyor.Nietzsche’yi okumayı çok seviyorum,en çok da bu yönü beni cezbediyor.Tanrının
İnsanın anlam arayışında kendime muazzam bilgi ve beceri edindim. Kitap başlarken yazarın nazi toplama kamplarında yaşadığı acı ve istiraplari otobiyografik olarak anlatıyor. Daha sonraki bölümlerde Frank'ın geliştirdiği logoterapi ve bu logoterapi eşliğinde hayatın anlamı irdeleniyor. Aslında modern insanın sürekli olarak sıkıştığı ve çıkmaz
Buğdayın ekmeğe dönüşüp insanlara faydalı oluncaya kadar geçirdiği aşamaların her biri ne kadar çarpıcıdır. Toprağa gömülür, toprakla mücadele ede ede filizlenir, sonra biçilir, sonra har- manda dövülür, sonra samandan ayrılır, sonra değirmende yine dövülür, sonra teknelerde yoğrulur, sonra fırınlarda ateşe atılır, sonra dişlerde paramparça edilir, ardından mide asitleri tarafın- dan daha da parçalanır. İşte buğday bütün bu çilelerin sonra- sında insan gibi mükerrem bir varlığın var oluşunun devamına vesile olacak faydalı bir hale gelir. Bu süreçler buğdaya verilmiş bir ceza değil, onun gerçek değerini ortaya çıkarmak ve özel bir göreve hazırlamak için ona yapılmış iyilik ve ihsanlardır.
Hz. Mevlana'nın bu konuda manidar sözlerinden biri şudur: "Bahçıvan ağaçları budamasa dallar gelişir mi? Terzi kumaşı parça parça etmese elbise çıkar mı?" (Mesnevi, Cilt 1). Nietzsche der ki: "Öldürmeyen acı, beni güçlendirir."
Hazreti Mevlana’nın bu konuda manidar sözlerinden biri şudur: “ Bahçıvan ağaçları budamasa dallar gelişir mi ? Terzi kumaşı parça parça etmese elbise çıkar mı ?” ( Mesnevi, cilt 1) Nietzsche der ki : “ Öldürmeyen acı, beni güçlendirir.”
Ruhi ve psikolojik musibetlerin bir hikmeti de insanı sabra ve mücadeleye alıştırmaktır.
Boethius, "Felsefenin tesellisi" kitabında söyler; " Çok mutluluğa alışmış kimseler müşkülpesent olur ve en ufak bir zorlukla karşılaşmaya alışık olmadıklarından, herhangi bir şey beklentilerine uygun düşmediğinde sarsılırlar.
Hz Mevla' nın bu konuda manidar sözlerinden biri de şudur ki; " Bahçıvan ağaçları budamasa dallar gelişir mi? Terzi kumaşı parça parça etmese elbise çıkar mı ?
Nietzsche de der ki; " Öldürmeyen acı, beni güçlendirir.
Paulo Coelho' nun da dediği gibi Ok ancak geri çekilerek atılır. Hayat sizi zorluklara geri çekiyorsa, size daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir.