“Hakanım, sana gelmiş geçmiş en güzel kitabı nakşedebilirim. Çünkü gözlerim bu dünyanın pisliğine artık hiç takılıp oyalanmadığı için, Allah'ın bütün güzelliklerini hafızamdan en saf şekliyle çizebilirim.”
“Bir mektup diyeceğini yalnız yazıyla demez. Mektup tıpkı kitap gibi, koklayarak, dokunarak, elleyerek de okunur. Bu yüzden akıllı olanlar, oku bakalım, mektup ne diyor, derler. Aptallar da; oku bakalım, ne yazıyor, derler. Hüner yalnız yazıyı değil, mektubun tümünü okumakta.”
Reklam
“Bu yaşıma geldim, gerçek saygının yürekten değil, küçük kurallardan ve boyun eğmekten kaynaklandığını bilirim.”
“Hava daha da soğumuş ve sokakların köşelerinde, duvar diplerinde kar iyice tutmuş, yükselmiş. Kör karanlıkta gövdem yolunu dar sokakları ancak hissederek buluyor. Bazen de, kepenkleri iyice çekili, pencereleri kapkara tahtayla kaplı evlerin bir yerinden içerde hâlâ yanan bir kandilin soluk ışığı dışarı sızıp karda yansıyor, çoğu zaman ise hiçbir ışık, hiçbir şey göremiyorum da bekçilerin sopalarının taşlara vuruşuna, çılgın köpek sürülerinin ulumalarına, evlerin içlerinden gelen iniltilere kulak verip yolumu buluyorum. Bazen, gece yarıları şehrin dar ve korkutucu sokakları karın sanki kendi içinden sızan harika bir ışıkla aydınlanıyor ve karanlıkta, yıkıntılar ve ağaçlar arasında yüzlerce yıldır İstanbul'u tekinsiz kılan hayaletleri gördüğümü sanıyorum. Bazen de, evlerin içinden mutsuzların uğultusu geliyor; ya harıl harıl öksürüyor, ya burunlarını çekiyor, ya rüyalarında ağlayarak çığlık atıyor, ya da karı kocalar, yanıbaşlarında çocukları ağlarken birbirlerini boğazlamaya girişiyorlar.
“Yine de ama katilliğe alışmak zor. Evde duramıyorum, sokağa çıkıyorum, sokakta duramıyorum, öteki sokağa yürüyorum, sonra o sokaktan sonrakine yürüyorum ve insanların yüzlerine baktıkça görüyorum ki ellerine daha cinayet işleme fırsatı geçilmemiş oldukları için pek çok kişi masum zannediyor kendini. Bu küçük talih ve kader meselesi yüzünden, insanların çoğunun benden daha ahlaklı ya da iyi olduğuna inanmak zor. Olsa olsa henüz cinayet işlemedikleri için biraz daha aptal suratlı oluyorlar ve bütün aptallar gibi iyi niyetli gözüküyorlar. Gözünde bir zekâ ışıltısı, yüzünde ruhundan yansıyan bir gölge gördüğüm herkesin gizli bir katil olduğunu anlamam için o zavallıyı öldürdükten sonra, İstanbul sokaklarında dört gün yürümem yetti. Yalnızca aptallar masumdur.”
“Pahalılığın, vebanın, yenilgilerin tek sebebi, Hazreti Peygamberimiz zamanındaki İslam'ı unutup, Müslümanlık diye başka kitaplara ve yalanlara kanıp inanmamızdır. Hazreti Muhammed zamanında mevlit okutmak mı vardı? Ölüye kırk töreni yapmak, ruhu için helva ve lokma döktürmek mi vardı? Hazreti Muhammed zamanında Kuran-ı Kerim'i şarkı gibi makamla okumak mı vardı? Minareye çıkıp sesim ne kadar güzel, Arapçam nasıl da Arap gibi deyip kibir kibir kibirlenerek, zenne gibi kırıta kırı ta makamla ezan okumak mı vardı? Mezarlara gidip yakarıyorlar, ölülerden medet umuyorlar, türbelere gidip putperestler gibi taşa tapıyorlar, bez bağlıyorlar, adak adıyorlar. Bu akılları veren tarikatçılar mı vardı Hazreti Muhammed zamanında? Tarikatçıların akıl hocası İbni Arabi, Firavun'un imanla öldüğüne yemin edip günahkâr olmuştur. Tarikatçılar, Mevleviler, Halvetiler, Kalenderiler, çalgı çalarak Kuran-ı Kerim okuyup, çocuk oğlan hep birlikte, dua ediyoruz diye raks edip oynayanlar, bunlar kâfirdir. Tekkeler yıkılmalı, temelleri yedi arşın kazılmalı, çıkan toprak denize dökülmeli ki ancak oralarda namaz kılınabilinsin.”
Reklam
“Bildiğim, bir şehri severseniz, orada çok gezerseniz, yıllar sonra o şehrin sokaklarını yalnız ruhunuz değil, gövdeniz de kendiliğinden öyle bir tanır ki, karın kederli kederli serpiştirdiği bir keder anında bacaklarınız sizi kendiliğinden sevdiğiniz bir tepeye çıkarır.”
“Ben doğmadan önce arkamda sınırsız bir zaman vardı. Ben öldükten sonra da, bitip tükenmeyecek bir zaman! Yaşarken hiç düşünmezdim bunları; ışıklar içinde yaşayıp giderdim, iki karanlık zamanın arasında.”
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ön yargılar yüzünden okumadığım ve çok uzun zaman sonra bu ön yargımı kırıp, hadi bir göz atayım demem ile başladığım eser! Eser içindeki yolculuğum bu gece bu dakikalarda taze bir şekilde bitmiştir. Bitti de ne oldu? Hayal kırıklığı mı? Hayır! Cidden neden okumadığıma, neden bu kadar yapılan eleştirilere körü körüne hak verdiğime anlam
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,1bin okunma
'Bence yalnız budalalar aşık oluyor'
Aşk mı insanı budala yapıyor, yoksa yalnızca budalalar mı aşık oluyor?
Sayfa 98 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İnsan aslında, mutluluk resmindeki gülümsemeyi değil, hayattaki mutluluğu arar.
Ahalisi şımarttığı için küstah olur bu İstanbul'un kedisi, bilirsiniz..
Mutabıkım!
Mektup, diyeceğini yalnız yazıyla demez. Mektup, tıpkı kitap gibi koklayarak, dokunarak, elleyerek de okunur. Bu yüzden akıllı olanlar, oku bakalım, mektup ne diyor derler. Aptallar ise oku bakalım, ne yazıyor derler.
İnsanların bir resme bakıp âşık olabileceklerini sanmak yalanmış.
Durum ‘Flu’
Sanki bütün âlem benim içimde bir yerde sıkışarak daralmaya başlıyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.