Kapıdan girdiğim an ondan nefret ettim. Nazik, çirkin, sezgi sahibi bir adam düşlemiştim. Başını kaldırıp benim göremediğim bir şeyi görmüşçesine "Hah!" diyecekti, yüreklendiren sesiyle. Ve ben de ona ne kadar korktuğumu, ağzı olmayan havasız bir çuvalın derinliklerine tıkılıyormuşçasına nasıl dehşete kapıldığımı anlatacak sözcükleri bulabilecektim.