Benim yerim burası değildi.Benim yerim şimdi gidiyor olduğum yer de değildi.Ben yerini bilmeyenlerdendim.Yerini bulamayanlardan...Belki de yeri olmayanlardandım.Oradan oraya gezinip duran,kendine hep bir yer arayanlardandım.Ben hiçbir zaman kabul görmeyen,hiçbir yere uymayandım.Yapbozun boş kısmına tam oturan ama yapbozdaki görsele asla yakışmayan o parçaydım ben. Kendimi hiçbir zaman,bulunduğum hiçbir yere tam olarak ait hissedememiştim.Aileme tamamen yabancıydım,bulunduğum her ortam için 'oraya en ait olmayan kişi' her zaman ve her yerde bendim sanki.
Biliyorum, unutamayacaksın! Ağır ağır geçecek mevsimler, Bir bir ağıracak saçının telleri Solacak albümde eski resimler. Beni hatırladıkça için ürperecek, Boşanan gözyaşlarını tutamıyacaksın. Boşuna zorlama kendini, sevdiğim; Biliyorum, unutamayacaksın. Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım, Eskimeyecek içimde sana ait ne varsa Şöhretmiş, servetmiş herşey geçiyor, inan Dostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa. Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın, Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkansız birşey seni unutmak. Zannetme ki herşey bitti sevdiğim; Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar. Ümit Yaşar OĞUZCAN
Reklam
"...Ruh tek bir bütün olarak çalışmaz.Zihnimizin bölümleri birbirinden bağımsız hareket edebilirler.Belki de 'ben' ve benim bedenim zihnimin arkasından iş çeviriyordur.Zihin arka sokakları ve tuzakları sever."
Sayfa 139 - AyrıntıKitabı okuyor
sürekli eksik olan, bir süre sonra gerekli de olmuyor mathilda.
Nedenini bilmesem de, her işte tereddütlüyüm. Zihnimde yarattığım, kendime özgü ideal düz çizgiyi bulmak için, kim bilir kaç kez aramışımdır iki nokta arasındaki en uzun yolu. Etkin bir canlı olmayı beceremedim hiç. İnsanların hiç ıskalamadıklarını ben ıskaladım; ötekilerin olanca doğallığıyla yaptıklarını, ömür boyu bilinçli bir şekilde yapmaya uğraştım. Başkalarının neredeyse istemeden elde ettiklerine erişmeyi diledim hep. Hayatla benim aramda, baştan beri mat camlar oldu: Ne gözümle, ne elimle algıladım onları; ve ne hayatımı yaşadım ne tasarladıklarımı, olmak istediğim kişinin düşüydüm sadece; düş bizzat irademle başlamıştı, tasarılarım asla olmadığım o insanın en büyük hayalleriydi.
Fazla düşünmemeye çaba gösteriyorum. Başka şeyler gibi, düşünce de karneye bağlanmalı şimdi. Düşünmeye katlanılamayacak birçok şey var. Düşünmek şansını zorlayabilir insanın oysa benim amacım dayanmak.
Reklam
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Hatırlıyorum. İnanmamaya başladığım ilk zamanlar duyduğum o boşluk hissini hep sorardım benim gibi inanmayanlara. Daha rahat ve özgür hissettiklerini söylerlerdi. Tam tersini hisseden de vardır mutlaka ama ben rastlamadım. Ve ilk zamanlar bu bana gerçekten garip geliyordu. Kendi hissettiklerimi; yerine getirilen ibadetlerin artık olmayışının verdiği boşluk olarak tanımlıyordum -her ne kadar çoğu alışkanlığı bırakırken aynı boşluğu hissetmesem de bu düşünceyle avutmuşum kendimi- ama onların böyle bir boşluğu duymamalarını anlamlandıramıyordum. Galiba şimdi anlıyorum: inandıklarını söyledikleri zamanlarda samimi değillerdi. İnanmak zaten onlar için bir külfetti ve çıkış kapısı araladılar. Bana külfet olan ise, kandırılmış hissetmenin verdiği o öfke oldu.
Ah Zeki Mürenciğim, canım sanatcım benim.
Tez geçse de her sevgide, bin hâtıra vardır. Sevdâ denilen şey, yaşayan hâtıralardır. Sevmek de sevilmek de bahar ömrü kadardır.
Reklam
SONSÖZ Ve her şey altüst olabilir insan insandan sorumlu ise Büyük olaylar yaratıldı gördük ama korkunç olanları da vardı içlerinde Zira her zaman kolay değildir ayırdedilmesi kötü ile iyinin Siz de geçtiğimiz yerden geçeceksiniz açık bir kitap gibi okuyorum içinizi İçinizde çarpan bu kalbi duyuyorum bir kalp nasıl çarpıyorsa benim içimde
Sayfa 105
“Siz de geçtiğimiz yerden geçeceksiniz açık bir kitap gibi okuyorum içinizi İçinizde çarpan bu kalbi duyuyorum bir kalp nasıl çarpıyorsa benim içimde Onu nasıl eskiteceğinizi biliyorum ve nasıl sönüp sustuğunu içinizde “
Bizden başka insanların da bi hayatı olması çok saçma geliyordu. Bizden yani sen ve ben değil
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz?
Sayfa 59 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Terk ettim okulu. Belki hâlâ bir yerlerde kayıtlarım duruyordur ve yoklama kağıtlarına “yok” yazılıyorumdur. Ve belki de benim için söylenecek en yerinde kelimedir. Ben yokum !
Hakan Günday
Hakan Günday
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.