Sonun Sonsuzluğu
1 Acı, bir ırmak gibi Doluyor yüreğime Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum Beni artık ne çiçekler, Ne çocuklar kurtarır; Ne de o her gün Yinelenen doğum.
Birgün güya gayretkeşlik yaptım. Amcanıza, bir vaiz efendinin kendisi hakkında söylediklerini naklettim: "Efendim, Akşehirli Hoca vaazında, size bir noktada itirazda bulunduğunu söyledi, Mustafa Efendi'yle bu hususta anlaşa, dedi." Daha benim sözüm biter bitmez, o gül yüzlü hocamın çehresi kararıverdi: "Rica ederim. Üç hoca kaldık ortada yahu! Bizi böyle birbirimize düşürmeyin. Allah için bizi birbirimize düşürmeyin! Elinizden gelirse, bana deyin ki: Hocam, Akşehirli Hoca, size dua ediyor. Üç hoca kaldık, birisi de Mustafa Efendi'dir. Sağolsun çırpınıyor; batmakta olan gemiyi kurtarmak istiyor; sa'yi meşkûr olsun, diyor... deyin. Rica ederim. Hocaların birbirine sövdüğünü görseniz, duysanız dahi, hocam filân size dua ediyor; Allah ömrüne bereket versin, sağ olsun, var olsun, diyor... deyin. Yahu şurada üç hoca kaldık! Yahu siz hoca düşmanı mısınız?” diye beni azarladı. Ne büyük fazilet, ne derin şuur, ne geniş insaf, ne ince irfan ve davasına ne büyük bir ihlâsla bağlılık!
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
300 syf.
·
Puan vermedi
Suriye'debir İsrail casusu: Eli Cohen
Eli Cohen’in adını uzun zamandır biliyorum, casuslara ve casusluğa olan merakım sanıyorum mütecessis ruhumun bir dışavurumu, bu yüzden onun adını bilmemek, onu okumamak, ya da duymamak saçma olurdu. Biraz bilirdim ama teferruatına haiz değildim. Kimdi Eli Cohen? Kamil Emin Sabit ismiyle 1962-1965 yılları arasında Suriye’nin başkenti Şam’da Mossad
Eli Cohen - Casus
Eli Cohen - CasusSamuel Segev · Altınordu Yayınları · 201943 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
O Sizi Yok Etmesin, Siz Onu Yok Edin!
“Kaybetmenin benim için ne olduğunu o anda anlamıştım: Ortaya sürdüğüm, bütün hayalimdi!” (Sf. 117) Yazıma Nihal Yalaza Taluy çevirisiyle taçlandırılmış, ilk olarak 1866 yılında yayımlanan bu eserin ortaya çıkış hikayesini anlatarak başlamak istiyorum izninizle. Dostoyevski’nin karısını ve ardından kardeşini kaybettiği ve bunca acı
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Varlık Yayınları · 197377,3bin okunma
Benim de bir sözüm var, deyin
GENÇLERE NE SÖYLÜYORUZ? "Çocuklar bulunduğunuz yerle yetinmeyin, ilerleyin!" Günümüzün marka dünyasında kafası karışan gençlerine, endeks ve parite izlemekten başı dönen yetişkinlerine ne tavsiye edersiniz? C.G – Kafa karışıklığı çok iyi bir şey. Hayatı sorgulamayan, kafası hiç karışmayanlar var çünkü. Bin yılın birikimini kucaklayan iki Anadolu Hayvanı olarak şunu tavsiye ediyoruz: Sahip olmaya çalışma. “Ol”maya çalış. Olmak yola çıkmaktır. Bu yolculukta harita verilmez, tavsiyede bulunulmaz. Kendini, hayatın ırmağına bırak. Becerilerini, kendini keşfet. Sürüklenme, kendi rotanı çiz. Oysa günümüz insanı ırmağa girmeye korkuyor. A.İ – Yürüyorsan yol arkada olmalı. Önünde değil. Sen yürüdükçe yol ortaya çıkmalı. Evet, çok riskli. Levha yok, çizgi yok. Yaşamak riski göze almaktır, cesarettir. Korkaklar, kaçaklar, ardına sığınacak bir şeyler arayanlar yaşadıklarını sanır. Herkes kahraman olamaz ama hayatı karşılayabilir. Annesini, babasını, öğretmenini, patronunu karşılayabilir. Mesela ben bastı bacak, kel kafalı, genetik falsoları olan, Sandıklı’dan çıkan bir adamım. Bunu kabul edip, simyacı gibi çalışarak varlığımı ileri noktaya taşıma gayretindeyim. Kendimi aşmaya çalışıyorum. Kendimizi tanıyıp buna teslim olmak yerine, aşmaya çalışmalıyız. Sokrat’tan bu yana insan şunu biliyor: Doğurdukça, yarattıkça yaşayacak. Cengiz’le gençlere şunu tavsiye ederiz: Çocuklar bulunduğunuz yerle yetinmeyin, ilerleyin! Benim de bir sözüm var, deyin.
Ahmet İnam
Ahmet İnam
Sonun Sonsuzluğu
acı, bir ırmak gibi doluyor yüreğime bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum beni artık ne çiçekler ne çocuklar kurtarır ne de o her gün yinelenen doğum.
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.