Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik;
Günaydın Sevgili 1k Okurları, çayınızı kahvenizi hazırlayın... Sizler için güzel bir yazı buldum. Kayıprıhtım'a teşekkürlerimle... Yazı ile ilgili fikrinizi yoruma bırakmayı unutmayın. Okuyunca anlarsınız. :))
*
~Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik ~
Dünya edebiyatının mihenk taşları olan klasik eserleri sevmeyenimiz var mıdır,
Christopher Robin Pooh'ya sorar :')
"Dünyada yapmayı en sevdiğin şey nedir Pooh?"
"Şey" demiş Pooh, "en sevdiğim şey..."
...
"Dünyada en sevdiğim şey Piglet'le birlikte seni görmeye gelmek ve senin 'Biraz bir şeyler atıştırmaya ne dersiniz?' demen ve benim de
"Biraz bir şeyler atıştırmaya hayır demem doğrusu, ya sen Piglet' demem ve dışarıda mırıltılı bir gün olması ve kuşların şarkı söylemesidir."
Sayfa 171 - Yapı Kredi Yayınları
Christopher Robin Pooh' ya sorar :
"Dünyada yapmayı en sevdiğin şey nedir Pooh?"
“Şey" demiş Pooh, "en sevdiğim şey..."
"Dünyada en sevdiğim şey Piglet'le birlikte seni görmeye gelmek ve senin 'Biraz bir şeyler atıştırmaya ne dersiniz?' demen ve benim de
"Biraz bir şeyler atıştırmaya hayır demem doğrusu, ya sen Piglet' demem ve dışarıda mırıltılı bir gün olması ve kuşların şarkı söylemesidir."
Sağ tarafımda çam ağacından yapılmış küçük, lekeli bir kitaplık var. Raflarında ise birçok diğer şeyle birlikte çocukluğum duruyor.
Haki ve şarap rengi keten bezlerle kaplanmış klasikler yan yana dizilmiş.
Ezop Masalları, dört yaşındakiler için fazla dobra aforizmalarla dolu: "Savaşa hazırlıklı olmak, barışın en iyi garantisidir."
Biraz ötede Richard Burton'ın Binbir Gece Masalları çevirisi duruyor; kitaptaki müstehcen ifadeler çocuklara uygun hale getirilmiş: "Adam elini kadının sol koltuk altının üzerine yerleştirdi. Bu esnada kadının hayati organı da adamın hayati organı da birleşmek için yanıp tutuşuyordu."
Annemin yetmiş sene sonra bile hâlâ okunan gizem, macera ve ara sıra da fiziki işkence içeren masal kitabı Sihirli Ülkeler Ağacı. Annemin doğduğu yıl basılan Winnie the Pooh da bende. Yetmiş yıl sonra, şimdi de torunu Eeyore günlerinin tadını çıkarır: "İyi sabahlar Ayı Winnie! Tabii bu sabaha 'iyi' denebilirse... Doğrusu bundan emin değilim." Ama benim için aralarında en önemlisi, suni deri ve sahte altın kaplamasıyla Sherlock Holmes'un Meşhur Davaları.
Holmes, içine girdiğim ilk edebi dünyaydı. Conan Doyle'un, ilkokul arkadaşlarımın hepsinin okuduklarından çok daha kalın olan 800 sayfalık kitabını okumak bana gurur vermiş, üstünlük yarışıma da katkı sağlamıştı Bu eski yazı yığını kendimi özel hissetmeme yardımcı olmuştu. Kitabın ''Şerif'' denen ciddi yazı tipi, 11 yaşındaki diğer çocuklardan daha zeki olduğumu gösteriyordu. Süslemeli cildi ise, entelektüel anlamda öğretmenlerimden daha cesur olduğumun göstergesiydi.
Sayfa 9 - mayakitap, istanbul 1. baskı, nisan 2018
Christopher Robin Pooh' ya sorar :')
"Dünyada yapmayı en sevdiğin şey nedir Pooh?"
“Şey" demiş Pooh, "en sevdiğim şey..."
...
"Dünyada en sevdiğim şey Piglet'le birlikte seni görmeye gelmek ve senin 'Biraz bir şeyler atıştırmaya ne dersiniz?' demen ve benim de
"Biraz bir şeyler atıştırmaya hayır demem doğrusu, ya sen Piglet' demem ve dışarıda mırıltılı bir gün olması ve kuşların şarkı söylemesidir."
-Cristopher Robin, bugün günlerden ne?
-Günlerden bugün.
-En sevdiğim gün.
-Benim de Pooh, benim de..
Bu kitabı okuyalı 2 sene olmasına rağmen unutamadığım efsanevi kısım :)
Sanki kırıldıktan sonra parçaları yeniden doğru dürüst yapıştırılamamış bir dev. Bir büyük adamın dediği gibi temelden
itibaren geniş, adeta eni boyuna eşit olan ve Kykloplara benzeyen bu bodur yaratık
şapelin eşiğinde belirip kımıldamadan durduğunda, üzerine sırmadan çan kuleleri serpiştirilmiş yarı kırmızı yarı mor giysisini, özellikle de
Pooh evine gelir gelmez kilerine girdi ve bir sandalyenin üzerine çıkarak üst raftan çok büyük bir kavanoz bal indirdi. Gerçi kavanozun üzerinde BAL yazıyordu, ama yinede emin olmak için kâğıttan kapağı kaldırıp içine baktı. Evet, evet, tıpkı bala benziyordu bu. "Ama yine de belli olmaz." dedi Pooh. "Bir keresinde amcamın tam da bu renk bir peynir gördüğünü söylelediğini anımsıyorum." Pooh böylelikle dilini kavanozun içine sokup koca bir dil dolusu bal yaladı. "Evet," dedi. "Bal bu. Bundan hiç şüphe yok. Hem de kavanozun dibine kadar balla dolu olduğunu söylemeliyim. Elbette birisi şaka olsun diye kavanozun dibine peynir koymadıysa! En iyisi biraz daha yalayıp ... bundan emin ... olayım .. Tombifiller de benim gibi... peynir sevmiyor.. olabilirler... Ohh!" dedi ve derin bir iç geçirdi. "Haklıymışım. Bu kavanozda kesinlikle bal var, hem de dibine kadar. :))
Sayfa 68 - kabalcıKitabı okudu
AKLI KIT BİR AYICIĞIN YAZDIĞI DİZELER
Pazartesi, hava sıcakken,
Kendi kendime düşünürüm ben:
"Doğru mu yoksa değil mi,
Hangisi ne ve ne hangisi?"
Salı, hem dolu hem kar yağarken,
Bunların onlar mı, onların bunlar mı olduğunu
Kimselerin bilmediği duygusu
Büyür de büyür içimde benim.
Çarşamba, gökyüzü maviyken,
Ve yapacak başka hiçbir şeyim yokken,
Neyin kim, kimin ne olduğu
Doğru mu diye düşünürüm ben.
Perşembe, hava buz gibiyken
Kırağı ağaçlarda pırıldarken,
Ne kadar da kolayca anlarız
Kimlerin bunun olduğunu - iyi de bunlar kimin?
Cuma-
Sayfa 90 - Ne yazık ki sözünü kestiler Pooh'un ve tamamlayamadı şiirini...Kitabı okudu
