Tatlı bir rüzgar esintisinde; kuş seslerini ve doğayı dinleyeceğimiz bir müzik keşfetmek üzereyken ve tam ritmi yakalamışken, kendisini henüz ve hala göremediğim bir kuş,tüm o müziğe karşı şarkısını söylemekte. Sanki. Asıl kuş benim, asıl ritm benim ve asıl doğa tüm bu şehirleşmeye rağmen bak burada der gibi. İnanabilmek mi? Yoksa nefesini tutup gözlerini kapatıp, kapılıp gitmek mi o ritme? Biraz daha sakinleştiren bu ses de uyumak mı istersin ya da daha fazlasını yaşamak mı? Tam o an da kanatlarının var olduğunu anlıyorsun. Tutmak isteyip kokusu içime çekmek, fakat uçacak. Korkmak mı? Hayır korkak değilim insanlar kötü. Ama der gibiydim, bekle der gibiydim, lakin sesim soluğum kesilmişti. Ve birazdan kanatlarını çırpıp uzaklaştı, yarım kalmış tüm şarkıları şiirleri de ve kalp ritmini kanatlanıp götürdü. Ve ben bi daha nefesimi tutamadım. Şarkı susmuştu, rüzgar dinmişti ve o ben kuş olmuştum onun kalbine konmuştum... Sanırım söyleyeceklerim bu kadardı...
376 syf.
9/10 puan verdi
mükemmel bir şeyi tasvirlemeye nasıl başlarsın ki. hiç benlik değil. neyse. girişelim :3 öncelikle söylemem gereken bir şey varsa o da bu incelemenin kesinlikle ve tamamen subjektif bir yorumlama olduğu. bu kitabı okuyup klasik bir gay kitabı diye kenara itenler olmuştur eminim. fakat biraz derinlere inildiğinde olayın cinsel yönelimden çok
Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını Keşfediyor
Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını KeşfediyorBenjamin Alire Sáenz · Dex Yayınları · 20172,252 okunma
Çok doğru ...
İşsizlik gerçekten zor zanaatın. Sıkıntıda, dertte ilk göze batan insan, işsizdir.
Bir sabah Kellynch Hall'da gazeteyi bırakırken Bay Shepherd, "Şunu belirtmek isterim ki Sör Walter," dedi, "şu anki durum bizim lehimize. Bu barış, bütün zengin deniz subaylarımızı karaya çıkaracak. Hepsi bir yuva isteyecek. Kiracı seçimi için daha iyi bir zaman olamaz, Sör Walter, son derece sorumlu kiracılar. Savaş sırasında
2024 ocak ayı 🎬filmler: octaber sky onur savaşı poison
Bazen içimden herkesin sözünü kesip, " Bir dakika, burada sanık kim? Sanık olmak önemli bir şey. Benim de söyleyeceklerim var!" demek geliyordu. Ama şöyle bir düşününce, söyleyecek bir şeyim yoktu aslında. Kaldı ki kimsenin insanları meşgul etmekten uzun süreli bir çıkar elde edemeyeceğini kabul etmem gerek.
88 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
"GECENİN GECESİ" Kitabı Üzerine
Birkaç yıldır sürekli tavsiyesini aldığım ve okumayı ertelediğim bir yazardı.Bu kitap tanışma kitabım oldu.Öykü türünü pek sevmemekle beraber,yazarın hakkında kendisinin de kabul ettiği ithamlardan ötürü daha seçici okudum.Ve malesef bazı cümlelerde alt metinler beni oldukça rahatsız etti. Beş öyküden oluşan kitaba gelince,bende wowww şahane bir yazar şahane bir kitap,şahane öyküler etkisi bırakmadı, Ehh işte fena değil diyebildim sadece. Kurgu,deneyim aktarma,edebi anlatım, akıcılık ...vb.gibi konular benim için zayıf kaldı. "Fotoğraf" adlı öykü fena değildi... Çok kıymetli yazarlarımız var okunacak, söyleyeceklerim bu kadar...
Gecenin Gecesi
Gecenin GecesiHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20202,219 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kötü olan şey narsizm değil, geçmiş kalıntılarımız.
Sıkı okuma günü oldu 2 günde bitirdik kitabı 7 günde değil :) Çok uzatmayacağım, yorumuma geçelim. Günümüzde narsizm konusu çok gündemde, hatta herkes narsizm konusunu araştırmış bulunuyor. Ancak bu iyi bir durum değil. Herkes takıntılı olmaya başladı: "Yok sen narsistsin, yok sen, yok ben." Arkadaşlar, hepimiz narsistiz. Bunu başta
Narsisizme Yeni Bir Bakış
Narsisizme Yeni Bir BakışCraig Malkin · İletişim Yayıncılık · 201764 okunma
şaka bir yana
Şimdi televizyon karşısında bulgur ayıklayan annenin bir za- manlar birini gözleriyle süzmesini öğrenmek pis bir şey di mi oğlum? Bence de...
Sayfa 242Kitabı okudu
246 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
"Ben ne yazık ki köşedeki sokaktaki, BİM marketiydim. Sattığı ürünleri bir reyona koymak yerine kolilere istiflemesiyle; dağınık, özensiz ama samimi yapısıyla tıpkı bana benziyordu. Asla bir Migros ya da Bauhaus olamayacaktım ya da belki de olmak istemiyordum" hepimiz bence minik bim marketleriz. ne kadar inkâr edip entel takılmaya çalışsak da doğrular maalesef acıdır. umut sarıkaya ilk defa okuduğum ilk defa duyduğum bi yazar-karikatürist oldu. hayatın içinden gerçekçi tespitlerini komedi yoluyla bizlere sunması tespitlerin acı vericiliğini azaltıyor gibi hissettirse de aslında daha sert bi şekilde yüzümüze vurulduğunu fark ettim. (etmez olaydım) yazarın mizahi kişiliğinin yanı sıra edebi bilgisi de fazlasıyla güzel ve zekice yapılmış edebi şakalara boool bool rastlayabilirsiniz. okurken sadece gülmekle yetinmeyip kahkaha attığım anlar oldu. özellikle kıymalı poğaça, bim tespitleri. eski sevgiliye ve gelecekteki çocuğuna mektup kısımları eğlendirdi. sadece rahatsız eden kısım okurken ulan adamın hayatına bak dolu dolu bi de benim yaşantıya bak 20 yaşımı böyle mi hayal etmiştim böyle mi düşünmüştüm gibisinden ufak çaplı isyanlar sonrasında düşünmemeye çalışıp düşünmemeye çalıştığım için daha çok düşündüğüm ve kafayı yediğim o evre. ve kapanış.
Benim de Söyleyeceklerim Var!
Benim de Söyleyeceklerim Var!Umut Sarıkaya · Mürekkep Basım Yayın · 20051,211 okunma
“Yalnız hiçbir şeyin sonunu getiremez... Her şeyin ortasını yaşar... Yalnız orta malıdır, herkes onu kullanmalıdır”
Ben ne yazık ki köşedeki sokaktaki, BİM marketiydim. Sattığı ürünleri bir reyona koymak yerine kolilere istiflemesiyle; dağınık, özensiz ama samimi yapısıyla tıpkı bana benziyordu. Asla bir Migros ya da Bauhaus olamayacaktım ya da belki de olmak istemiyordum
Zira o an anladım ki o bir cnbc-e, ben ise Flaş TV’ydim. O “Ustalara Saygı Kuşağı”, ben “Türkü Bacı” programıydım. O anda ilişkiyi kafamda bitirip çökeleğimi, bulgurumu alıp eve geldim.
Resim