Mezar Şarkısı
Hep en arsız dilencileri gönderdiniz yufka yürekliliğimin önüne; ve hep en iflah olmaz edepsizleri saldınız merhametimin üzerine. Böyle zedelediniz erdemimin inancını. Üstelik en kutsal saydığım şeyi de kurban ettiğimde: sizin “dindarlığınız” daha besili kurbanlar koydu hemencecik yanıma: sizin yağınızın dumanında boğuldu benim en kutsalım da. Ve bir zamanlar dans etmek istemiştim: tüm göklerin üzerinde dans etmek istemiştim daha önce hiç yapmadığım gibi. Bunun üzerine kandırdınız benim en sevgili şarkıcımı. Ve tüyler ürpertici, kasvetli bir ezgiye başladı o da; ah, dertli bir kaval gibi çınlıyor kulaklarımda! Katil şarkıcı, kötülüğün aleti, en masum kişi! Hazırdım en iyi dansa: seslerinle öldürdün cezbemi! Sadece dans ederken söyleyebilirim en yüce şeylere ilişkin benzetmeleri: şimdi benim en yüce benzetmem söylenmeden kaldı kollarımda, bacaklarımda! Söylenmemiş ve gerçekleşmemiş kaldı en yüce umudum! Ve gençliğimin tüm hayalleri ve tesellileri öldü! Nasıl katlandım buna? Nasıl iyileştim, nasıl atlattım böylesi yaraları? Nasıl kalktı ruhum yeniden bu mezarlardan? Evet, yara almaz, gömülmez, kayaları parçalayan bir şey var bende: benim istemimdir bunun adı. Sessizce ve değişmeden yürür yıllar boyunca. Kendi yolunu yürümek ister benim ayaklarımla benim yaşlı istemim; yaradılışı taş yürekli ve yaralanmazdır. Yara almaz tek yerim topuğumdur benim. Hâlâ orada yaşıyorsun ve hep aynısın, ey en sabırlı olan! Hâlâ kalkıp çıkarsın tüm mezarlardan!
Sayfa 109 - iş bankası
Bir kadın için yüksek topuklar yüksek umutlar demek "benim hala umudum var"
Reklam
“Bunu tanıdın mı?” dedi kadın, elbisesinin yakasından deri bir sicim çekerek. Aldragoran’ın nefesi kesildi, elini uzatarak sicimin ucundan sarkan ağır altın mühür yüzüğünü okşadı. Kanat açmış turna kuşunu. Kadın bunu nereden bulmuştu? Işık aşkına, nereden? “Tanıdım,” dedi ona, aniden boğuklaşan bir sesle. “Benim adım Nynaeve ti al’Meara
Karanlıkları tadabilmek için illa da geceler gerekli değildir ama gecede yaşanan karanlıkların tadı hep bir başkadır. Buruk da olsa sevinç taşır geceler. Çünkü sabah olacaktır. Sabahlar hep umut doludur. Hiç bitmedi benim sabahlarım, o yüzden hala umudum var...
Ayar Şiiri
(…) Benim hala umudum var Böyle diyor Sufi Mazhar Ben Mazhar'dan yanayım Kaynaşırız azar azar (…)
Sayfa 181 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Benim Hala Umudum Var
Bir insanın ruhsal durumuyla -cesareti ve umudu ya da bun- ların bulunmayışı vücudunun bağışıklık durumu arasında ne kadar yakın bir ilişki olduğunu bilenler, umut ve cesaretin birdenbire yitirilmesinin öldürücü bir etkisi olabileceğini anlayacaktır.
Reklam
119 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.