Suzanne’in hastalanıp 26 yaşında ölmesini haksızlık olarak nitelemek fazla safdillik bence. Son derece soğuk son derece çirkin bir gerçekti, o kadar. Onu o hastane odasında bırakıp çıktığında aklımdan geçen… o gitti, ben hala buradayım… Koridorda hastane kıyafetleriyle dolaşan bir takım insanlar vardı, ondan çok daha yaşlı, çok daha hastalıklı görünen kişiler… ve onlar da hâlâ buradaydılar. Chicago uçağında zar zor yer buldum. Kalabalık caddelerden geçtim, asansörle ofisime çıktım. Her yerde arabaların içinde, kaldırımlarda, yaz giysilerine bürünmüş gülüp eğlenen, kafelerde vakit öldüren, masalarında çalışan bir sürü insan gördüm. Hiçbiri Suzanne’in başına geleceğini bilmiyordu - hatta sanki her an kendilerinin de ölebileceğinden habersizdiler. Dünyanın eskisinden farklı dönmemesi ağırıma gidiyordu. Neden benim Suzanne’imden başka herkes buradaydı?