Eğer her şeyi mahvetmeyi gerçekten başarırsam, bu tam da benim istediğim şey olur. Zevksizlik mi dersiniz? Belki de öyle, ama bu tek sözcük kalbimin derinliklerinde hissettiğim duyguyu açıklamaya yetiyor. Elindeki gücü kullanarak insanları sebepsiz yere baskı altına almak için ısrarla yapılan bir tercih böyle adlandırılıyorsa, benim bu tavrımın da zevksizlik olması mümkündür. Ben teslim olmak istemiyorum. Kimsenin içimdekileri görmesini istemiyorum. Ne var ki bu, gelgeç bir çaba olur. Yoksa?! Yazarlar hep böyle insanlar mıdır acaba? İtirafta bulunurken bile süslü sözler kullanıyorum. Yoksa ben canavarın biri miyim? Gerçekten insani bir yaşam sürebilir miyim ki? Şimdi bunları yazarken bile, kalemimden çıkan cümleleri kafama takıyorum.
Sayfa 30 - Dazai-YozoKitabı okudu
“Benim kalemimden,” diyordu, ‘kan damlar.’
Sayfa 53 - Siyasetçi Ahmet
Reklam
Belli ki kaderim benim için zorlu sınavlar hazırlamış durumda ancak yılmayacağım! Rahat bir kalp her şeyin üstesinden gelebilir. Rahat bir kalp mi? Kalemimden böyle bir kelimenin dökülmüş olması bile gülünç.
Sayfa 79 - İndigoKitabı okudu
Belli ki kaderim benim için zorlu sınavlar hazırlamış durumda ancak yılmayacağım! Rahat bir kalp her şeyin üstesinden gelebilir. Rahat bir kalp mi? Kalemimden böyle bir kelimenin dökülmüş olması bile gülünç. Biraz rahat olabilseydim, güneş ışığının altında dünyanın en mutlu insanı bile olabilirdim. Başkaları ufacık güçleri ile övünürken, ben yeteneklerimden şüphe mi ediyorum?
200! İki yüz!
Ve ben biliyorsunuz ikiyüzden fazla takma isimle yazdım. Bu belki dünya rekorudur. Bunu keyfimden yapmadım. Kendi adımla yazamıyordum, çünkü gazeteler almıyordu benim yazılarımı. Benim de kalemimden başka geçinme yolum yoktu. Gazetelere başka adlarla yazıyordum. Üç kuruş para alacağım diye… Onların çoğunu da alamıyordum. Radyoya skeçler yazdım hapishaneden. Gönderdim, cıgara parası alalım diye. Beş tane oyunum oynandı. Para almaya gittim, kendisi gelsin dediler! Başka adla olduğu için gidip onu da alamadım." Cıgara parasını alamadım. Benim hayatım da böyle geçti. Ben daima reddedilen bir yazar oldum Türkiye'de. Şimdi asıl şu dokunuyor doğrusu, dokunmuyor değil, yalan söylemek istemiyorum: Devlet bana karşı böyle tavır alırken ve büyük sermaye ve gazete sahipleri bu tavrı alırken, yakınım olan arkadaşlarım da aynı tavrı aldılar. Benden hiç bahsetmediler, benden söz etmediler. Benim yazımı, kitabımı ortaya koymamaya… Bu biraz ağır, biraz değil epiyce ağır geliyor.
Benim kalemimden çıkan, fakat sizin olan, size ait olan meselelere bakış açısıdır, eleştiridir, belki de sessiz bir isyandır.. Boş kalmasın gerdanlar, Boş kalmasın meydanlar, Bu meydan hepimize aittir.. Biz doldurmazsak birileri doldururlar.. Dileğim Türkiye'nin güzellikler ülkesi olmasıdır.. Saygılarımla.. Abdurrahim Karakoç
Sayfa 10
Reklam
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.