HER ŞİİRİN DERİN BİR HİKAYESİ VARDIR
(Bir şiir ve öyküsü.)
CEBECİ İSTASYONU VE SEN
Bizim bir grubumuz vardı.O grupla fakülte içinde bir takım faaliyetlere katılıyorduk.Bir gün, ben fakültenin 1. sınıfın da iken bu gruptaki arkadaşlarımdan biri ile cuma namazına gitmek için hazırlandım, fakat arkadaşımı bulamadım. Kütüphaneye gittim,
Biletler kara borsada,
Bağır çağır alsınlar.
Gözyaşlarını süper et terleten suallere.
Giy elbiseni, usulca yaklaş,
Görmesinler!
Yüz binlerce satırı al hafızana lakin
Bilmesinler!
Adim adım hiç görülmemiş bir fayans,
Geri dönesin gelir çukur çukur.
Ne zaman taktın parmağına
Görmedim bir alyans!
Deli divane misin
Hele bir otur.
Ne aldinda yanına senindir boynunda,
Ağır gelirse eğilirsin.
Vurdukça ardı sıra açılsa da,
Gördüğüm en sağlam kilitsin...
Sesin yankı yapar aynamda.
Yanaklarımda yanar huzurun.
Gecenin şerrinden uzak,
Sevdana yakın uyurum.
Ellerim sabaha dek ellerini sayıklar.
Güneş en çok bu yüzden doğar.
Delillerini yok ettiğim bir aşkın pususu
Ve bir laçka kaçak anımsattı bana;
Ölüm tabansızmış.
Suyumu toprağa dök,
Mavimi uykumdan çal,
Kaçağımı yakala.
Bedenler nefes alırken ruhlar herkesten habersiz soluklarını tutup kendilerine benzeyenleri ararlar. Bulduklarında ise bedenle bütünleşip bu buluşmayı kutlarlar.