Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
"Bir şey daha var; küçük şeker portakalı fidanını hemen kesmeyecekler, kesildiğinde de sen çok uzaklarda olacaksın,fark etmeyeceksin bile." Hıçkırarak bacaklarına sarıldım "Bu artık bir şeye yaramaz, baba; hiçbir şeye yaramaz..." Benimkiler gibi yaşlarla dolan gözlerine bakarak bir ölü gibi mırıldandım : "Onu kestiler bile, baba; benim küçük şeker portakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor."
Sayfa 181
Reklam
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktımda geldim. Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de Onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Yatak odasına güllü perdeler asıyoruz. Ben çarşıdan patlıcana alıyorum, sen ortalığa bakıyorsun. Resmini dairede masamın üstüne koyuyorum sen de resmimi tuvaletinin üstüne yerleştiriyorsun. Yatağımızın yanında kitaplarımız duruyor. Benim komodinimin üstünde benimkiler duruyor, senin komodininin üstünde seninkiler duruyor. Işıklarımız da gece lambalarımız da ayrı fakat kalplerimiz bir çarpıyor. Sen dört ben altı sayfa okuyunca uykumuz geliyor. Aynı anda birbirimize doğru dönüyoruz, öpüşüyoruz. Aynı anda Fransızlar gibi iyi geceler diliyoruz. Amerikalılar gibi birbirimize arkamızı dönüyoruz. Sabaha tekrar buluşmak üzere ayrılıyoruz.
Eğer yaşamak kelimesinin manası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lahza duymaksa, bir türlü aşamayacağı çemberin içinde durmadan çırpınmaksa şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk.
Sayfa 12
Reklam
Evet bayım, Yol üstü hayatınızdan geçen en ahmak kadın benim. Çünkü yalnızca yoldan geçtim, üzerinizden asla! Kirli parmaklarımı pantolonuma silmeden asla sürmedim gözyaşlarınıza. Tokat izi saklayan yanaklarınızı öpmeden önce, Nikotin kokan dişlerimi fırçaladım mutlaka… Evet bayım, Aklına geldiğinizde ayağa kalkan tek aptal benim. Çünkü bir kanepeye uzanıp film izlemeyi teklif etmedim size! Düşlerimi anlattım yalnızca, hiç fantezim olmadı. Ve iç çamaşırınızın rengini hiç merak etmedim. Bu yüzden arkanız açılmasın diye, Arkası kapalıdır bütün sandalyelerimin… Evet bayım, Karşılaşacağınız en korkak kadın bendim! Çünkü tuttuğu eli asla bırakmayanlardanım. Kazandığını kaybetmeyi göze alamayanlardan. Bu yüzden başka eller bacaklarınızdayken, Benimkiler hiç düşmedi omuzlarınızdan… Evet bayım, Öptüğünüz en tecrübesiz kadın yine benim! Parçalanmış dudaklarınıza dudaklarım merhem olsun istedim. İlk sizdiniz bayım, ilkimdiniz. Aşka uzak ve kurak tenimde, En hoyrat iklimdiniz, incittiniz. Akıttığınız kan yüreğimin bakireliğiydi. Bilemediniz… Evet bayım, İşte gördüğünüz ve göreceğiniz en şerefsiz kadın da benim! Bundan büyük şerefsizlik mi olur? Sevdim… Şeref, sizin bayım. Şeref, size ben gibi bakmayan herkesin. Özür dilerim, rahatsız ettiğim için…
320 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Okuduğum her kitaba başlamadan önce yaptığım gibi bunun da arka kapağını, iç kapağını, sayfalarının kokusunu, elimde duruşunu incelemek için elime aldığımda arka kapaktaki şu yazıyı gördüm ve dehşete düştüm. Bir süre daha kitaba başlayamadım ve oturup bu söz üzerine düşünmeye başladım. Yazan şey tam olarak şuydu: “Neden Ay’dan arkamıza bakmadan
Ay'da 172 Saat
Ay'da 172 SaatJohan Harstad · İthaki Yayınları · 2015630 okunma
"Öyle gözleri olmalı insanın," diye aklından geçirdi. 'Yoksa, benimkiler gibi etrafı kızarmış, sinirli,hırslı gözler değil. Mavi,pırıl pırıl,içten gelen inançla dolu gözleri olmalı.' Bazen cuma akşamları annesinin gözleri de böyle olurdu. Evet, böyle bir insan olmalıydı; aldatmaktan çok, aldatılmaya hazır olan,dürüst,temiz yürekli bir insan..... Bütün kurnazlıklarım, bugüne kadar Mutlu yapmadı beni, ezik,yitik, huzursuz bir insan olarak kaldım hep.
Merhaba sevgili okurlar. Umarız güzel bir hafta sonu geçirmişsinizdir. Sizlere güzel bir sürprizimiz var. Mükerrer Alıntı engelini bugün itibariyle tamamen kaldırdık. :) Aylar önce yeni şikayet sistemini devreye alırken koyduğumuz 'mükerrer alıntı' engelinin temel amacı, aynı alıntının defalarca eklenmesi ile beraber kitap ve yazar
Reklam
Hangisi senin parmakların , hangisi benimkiler ? Nasıl da birbirlerine karıştılar, baksana ?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.