...Adını sorunca, "Tebrizli Şemseddin" dedi; dağda bayırda Allah'ı arayan bir abdal olduğunu söyledi. "Aradığını bulabildin mi peki?" diye sordum. ... "Buldum ya, meğer O hep benimleymiş."
Kadı: Aradığını bulabildin mi peki? Derviş: Buldum ya, meğer O hep benimleymiş. Kadı: Madem Allah başından beri seninleydi, ya ne demeye O’nu dört bir yanda aramaya çıktın da dağ taş dolaştın be adam? Derviş: Mevla aramakla bulunmaz, bu doğrudur amma Mevla’yı ancan arayanlar bulabilir.
Sayfa 73 - DK
Reklam
Uzağımdaki çok yakınım sanki hiç uzak değilmiş hep benimleymiş gibi
“Bir gün kendi kendime, onun hayatında yerim yok, demiştim. Birinin hayatında yerin yok ama kalbinde var. Kalpler mi yoksa hayatlar mı daha büyük?”
Adını sorunca, “Tebrizli Şemseddin" dedi; dağda bayırda Allah'ı arayan bir abdal olduğunu söyledi. “Aradığını bulabildin mi peki?" Diye sordum. Derviş kendinden gayet emin başını salladı; kara gözlerinde delişmen, gümüşî kıvılcımlar belirdi. “Buldum ya, meğer O hep benimleymiş."
"Dağda bayırda Allah'ı arayan bir abdal olduğunu " söyledi. — Aradığını bulabildin mi peki? [...] —Buldum ya, meğer O hep benimleymiş !
"Kalbim güçlü bir şekilde atarken sürekli onun adını fısıldıyordu bana. Dokunuşları, bakışları... Beni kendimden geçirecek boyuttaydı hepsi. Bir insan nasıl bir anda bu kadar işleyebilirdi ki içime. Yıllardır yanımdayken üstelik. Ben ne kadar çok görmezden gelmişim duygularımı. İçime atıp dillendirmeyip, yok saymışım. Başka mantıklı bir açıklamam yoktu kalbimi böyle attıran adama karşı. Oydu belki de bunun sebebi. Bende ki bu hisleri uyandıran, yabancısı olduğum bu hissi tattıktan sonra sanki hep benimleymiş ve vazgeçemeyecekmişim gibi hissetmeme sebep olan."
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.