Bir Yere Gideyim Derken Hiçbir Yere Varamamak....
Neden bu hayatta Jane Austen'in tek derdi evlenmek, aile kurmak, saygın görünmek olan hayatın yüzeysel hevesleri peşinden koşan bir kitap karakteri olarak doğmadım da, Vedat Türkali'nin kendiyle beraber tanımadıkları da dahil olmak üzere, bir çok insanı düşünen onlar için endişelenen, onlar kadar bir çaba harcayamasa da içinden o insanların
Ay
Karanlık gece balçık gibi üstüme yapışıyor. Gözlerim de çoktan kurumuş göz yaşı. Içimde oluşan boşluk huzurla dolmuştu sanki. Kulağımda nakaratı takılan ezgi . Hep benimleymiş gibi . Karanlığa bakıyor gözlerim, kaybolmak istiyorum Penceredeki ışık çarsizce beni teselli ediyor. Hep mi böyleydim? Yolunu şaşırmış kuyruklu yıldızım. Kendi ateşimle yanıp yok oluyorum. Yarın olmasın doğmasın güneş hatrıma Ne olacaktıki sanki Sabah olsa ne,  güneş yakacaktı tüm anıları Ay benimle dertleşir, ben ona sorarım neden diğer tarafın bilinmez karanlığa bürünmüş ? Oda mı dertliydi? Belki de göstermeyi istemiyor. Belki o yüzden geceleri bizle dertleşiyor.                                         
Reklam
Film Önerisi
Göl Evi-Alejandro Agresti “Onun kitaplarına dokununca hala benimleymiş gibi hissediyorum.Bir zamanlar onun da aynı sayfalarda gezindiğini, aynı kelimeleri okuduğunu biliyorum.”
Öğrenmekten memnun olduğum bir şey varsa o da vazgeçmek. Sonsuza kadar benimleymiş gibi davrandığım şeylere şimdilerde pamuk ipliğiyle bağlıyım. Kopmam, arkama bile bakmadan gitmem an meselesi. Yüklenmiyorum hiçbir şeyi, vazgeçtiğimde de içim hiç acımıyor. A
Ne hissediyorsun; hiçbir şey hissedemiyorum. gözlerim doluyor sürekli. mesela onun öptüğü yerleri şimdi göz yaşlarım ıslatıyor. yapmak istediğim çok şey vardı ama hepsi elimde patlamış gibi. her şarkı biraz da o gibi. sanki gitmemiş de sürekli benimleymiş gibi. çocuk yanım derdim ona. hep yaşamak istediğim o çocukluk gibiydi. çoğu zaman minik bir bebekmiş gibi gelirdi. sanki dokunsam zarar verecekmişim gibi. çok kırdım, çok kırıldım. ama hiçbir zaman kırgın gitmezdik. ben çok karamsardım, o ise çok güzel. bilmiyorum ya her şeyiyle çok güzel gelirdi bana. tüm kusurlarına hayrandım. hislerimin çoğunu söyleyemezdim mesela, korkardı çünkü. anlatmazdı ama bilirdim, söyleyecek bir şey bulamazdı. bilmiyorum ya onun canının yandığını düşününce benim canım yanıyordu. kıyamıyordum hiçbir şekilde.
tanri ruhumu lanetledi adina da genclik atesi dedi kopamadigim arzular ve esiri oldugum duygular ruhumun orta yerinde yeserdi esaretim bir hediyeymis, sonsuza dek benimleymis ah, ruhuma izin olsa da konussa öve öve bitiremedigimiz asiklar aslinda acinin altinda ezilen zavallilar
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.