YouTube kitap kanalımda Hayvan Çiftliği kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
"Animal
You're an animal
Don't take anything less" Muse
70 yıllık bir fener.
Çok çabuk unuttuk ülkede olanları. Unutmak ve kanıksamak en sevdiğimiz şeyler oldu. "X kişi ne yapsa her
Kitapla ilgili yüzlerce inceleme varken bir de ben yazmalı mıyım diye çok düşündüm. Çünkü, #132705929 . Sonunda ne karar verdiğimi tahmin edersiniz herhalde…
Karakter rehberiyle başlamak istiyorum incelemeye. Henüz okumayanlar için yardımcı, okuyanlar için de hatırlatıcı olacağını umuyorum. Başlayalım o halde:
• Bay
"Dostoyevski epilepsi hastası, homofobik ve iflah olmaz bir kumarbazdı. Oğuz atay sevdiği kadına yakın olabilmek uğruna karısından boşanıp sevdiği kadının kocasıyla arkadaş oldu evlerine daha sık gidebilmek için. ( Bunun böyle olmadığını savunan yazarlarda var).
salinger yaklaşık kırk yıl evinden dışarı adım atmadı, tek bir kare fotoğrafı
1. Citizen Kane (1941)
2. Seven Samurai ( 1954 )
3. Gone With The Wind ( 1939 )
4. It's a Wonderful Life ( 1946 )
5. Papillon ( 1973 )
6. Cool Hand Luke ( 1967 )
7. The Man From Earth ( 2007 )
8. The Bridge On The River Kwai ( 1957 )
9. Mr. Smith Goes to Washington ( 1939 )
10. Big Fish ( 2003 )
11. Modern Times (1936 )
12. Dances With
Martıları Seven Adam ‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Yalnızca elli sayfalık, yaklaşık bir saatimi alacak bir kitap okuyup ardından üç saate yakın filmini izledim. Geçen dört saatlik zaman dilimi ise asla bir kayıp değil. Aksine hayatıma ve duygularıma dokunan anlardı. Bazen yüzlerce sayfadan oluşup bittiğinde "bana ne kazandırdı?" Diye sorguladığım kitaplardansa bir sayfaya birden çok duyguyu sığdıran eserlerin hayranıyım.
Kitabı gördüğümde çerezlik okuyup bitiririm sonra da diğer kitapların arasında yerini alır diye düşündüm. Ama hikaye öyle fantastik ve hatta fazlaca ütopik ki; okurken etkilenmemek elde değil. Bir solukta nefesimi tutarak okudum. Ardından 2008 beyaz perdeye uyarlanan ve Brad Pitt'in muhteşem oyunculuğuyla daha da keyifli hale gelen filmini izledim. Ve üzerine basa basa söylüyorum ki kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitap içeriğinde ise; yazarımız Mark Twain'in "Hayatın en iyi kısmının başta, en kötü kısmının da sonda olması ne yazık." sözünden esinlenip yazmış olduğu konu okuyucuya aktarılmıştır.
Dünyaya seksen yaşında gibi yaşlı bir şekilde gelen bir bebeğin, hayatın kuralı olan doğmak, büyümek ve yaşlanmak şeklinde olması gerekirken, Benjamin'in tam tersi olacaktır. Benjamin'in garip hayatını anlatan aşk ve duygu yüklü fantastik bir eser. Yazar yaşın insan kimliği üzerindeki etkisini hayalgücünü zorlayacak bir şekilde anlatmıştır.
Okur kalın...
İlk sayfasından son sayfasına kadar nefesimi tutup okuduğum, tek bir satırda bile sıkılmadığım muhteşem bir kitaptı.
Sanırım okuyan herkes bu fikirde olacaktır.
Inceleme yapabilecek kelime dağarcığına sahip miyim emin değilim bu kitaba. Ama elimden geleni yapacağım :)
Bu Amin Maalouf'un okuduğum dördüncü kitabı. "Ölümcül kimlikler"le
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Evlenmeden önce gözünüzü dört açın, evlendikten sonra yarısını kapatın.
Benjamin Franklin