Deniz ATAÇ

Neyse, diyecağım o ki, yedi tene çoçığ bu dükenden kazandığımız paradan benim hisseme düşen yarısilan yeyi, içi, oğhi, gene de durımımdan şikyatçi degılem. Ne de olsa bız Kafle çocığiyığh, buna da şükır!
Sayfa 290 - Kitapta kendi hikayesini anlatan Mıgırdiç burada babasının ortağı ile yaptığı konuşmayı aktarıyor. Kitap Diyarbakır şivesiyle konuşulduğu gibi aktardığı için okurken zorluk çekebilirsiniz. Okuması zor ama zevkli. "Kafle" diye bahsedilen 1915 tehKitabı okudu
Reklam
Çocığların istığbali her zaman analarının, babalarının dizının dibınde, gözının ögınde degıldır ha!
Sayfa 100Kitabı okudu
Erkekler hamamı... Çocukluktan delikanlılığa tırmanmanın ilk basamağı mıydı acaba? Elimi avucunda sımsıkı kavrayan babamla birlikte sabahın kör karanlığında Paşa Hamamı'na yönelirken geride bıraktığım çocukluğum muydu?

Reader Follow Recommendations

See All
Yıllar mı geçip gitmişti? Yoksa zaman mı eskimişti?
Zatani saç dedığın nedir ki, berberlerın oyuncaği!
Reklam
Prangalarından kurtulan özgürlüğünüz, daha büyük bir özgürlüğün prangası olur.
Sevinç ve keder birlikte gelir; biri sofranızda sizinle otururken, unutmayın, diğeri yatağınızda uyumaktadır. Gerçekte kederiniz ve sevinciniz arasında askıdasınız terazi gibi.
Yokluk korkusu yoksunluğun bizzat kendisi değil midir? Kuyunuz suyla doluyken çekilen susuz kalma korkusu değil midir asıl giderilemez susuzluk?
Yeryüzüne ve yeryüzünün ruhuna ayak uydurabilmek için çalışırsınız. Çünkü aylaklık, mevsimlere yabancı düşmek, heybetle ve mağrur bir teslimiyetle sonsuza yürüyen yaşam kafilesinin dışında kalmaktır.
Çünkü gönülsüz pişirilen ekmek acı olur ve ancak yarısını giderir insanın açlığının.
Reklam
Ey, aziz vatan! Sen bizim için her zaman mukaddessin. Bizi senden soğutmak isteyenlere, bizi senden ayıranlara binlerce lanet olsun!!
Sayfa 234Kitabı okudu
Ne olursa olsun, eğer hayatta bir saadet varsa o da ancak ümittir. Ümitsiz ömür cehennem azabından daha dehşetlidir. Velhasıl şu sefil beşeriyetin en büyük dayanağı aldatıcı bir ümittir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Siyasi Söylemler Tanıdık Geldi mi?
Selanikli dönmeler Anadolu halkını zehirleyip kandırabilirlerse, buna onların temiz yürekliliğinden ve cehaletinden istifa ederek muvaffak olabilirler. Onlara, Hristiyanların din ve ırz düşmanı olduğuna dair telkinlerde bulundular. Balkan muharebesi sırasında ne fayda ki meydana gelmiş bazı vukuatları bire bin katarak büyüttüler. Güya Hıristiyanların camileri ahır yaptıkları, mihraplara eşek bağladıkları, Müslüman kadınların peçelerini açıp onları çıplak bıraktıkları gibi insanın söylemekten daha nice yalanlar vasıtasıyla Hıristiyanlığa karşı geri dönüşü olmayan bir kin, nefret ve düşmanlık yaratmaya çalışıyorlardı. Selanikli dönmeler Anadolu Türklerini zehirleyip kandırmış olmasalardı, kimsenin karşı çıkmayacağından emin olarak hiç çekinmeden iddia ediyorum ki, Anadolu Türkleri hiçbir zaman böyle gaddarca bir katliama ortak olmazlardı.
İşte ben söylüyorum. İşte burada, huzurunda söylüyorum. Koca adamların çocukları dövdüğü, ötekilerin de bön bön baktığı bir ülke çürüktür, ölmüştür.
Adam Yayınları
Horasandan geldik omzumuzda uzun şelfeler, elimizde uzun Mısri kılıçlar, temreni çelik kargılar. Gururlu, onurlu, ezilmemiş, göç eden, bir sel gibi bent tanımadan akan, aşılmaz dağlar aşan, gidilmez yollar giden, ordular bozan, kaleler yıkan. Altın dibeklerde kahveler döven... Bir konuk gelince diz boyu halılar seren, ayağının altına... Horasandan geldik.
Sayfa 57 - Adam Yayınları
275 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.