Deniz ATAÇ

Geldiğimizde Honaz'da görenek yoktu. Medeniyet yoktu. İki kazık çakmış, bir çuval aşmış, arkasına iki çalı koymuş. Buna tuvalet diyorlardı. Bizim geldiğimiz yerde her evin tuvaleti içinde olurdu.

Sayfa 197 - Mübadil Muhittin Yavuz'un AğzındanKitabı okudu

Reklam

Mart ayında kiraladığımız hayvanlara eşyaları yükledik. Yola çıktık. Çevre köylerden Yunan dostlarımız, Türkiye'den gelen muhacirler: Gitmeyin! Siz giderseniz burada bereket kalmaz diyorlardı... Zor ayrıldık Vraşno'dan.

Sayfa 196Kitabı okudu

Deniz ATAÇ

Sana filizofça bir söz söyleyeyim: Tek meyveyle bahçe olmaz!... Bak şu bahçenin güzelliğine. Şu şeftaliye, şu eriğe, şu armuda, şu çiçeklere bak! Hepsi birlikte güzel... Bir ülkenin içinde ne kadar din, dil, ırk varsa o kadar zenginliktir bu... Budur sana, Sinoplulara, Ayancıklılara ve Türklere son sözüm: Tek meyveyle bahçe olmaz!...

Sayfa 155 - Ayancıklı Baba Yorgo'nun Bize Son SözüKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All

Deniz ATAÇ

Minoğlu'nun kızlarını bulamadım ama Anadolu Rumlarının sıcak dostluklarını, kardeşlik duygularını buldum.

Sayfa 154Kitabı okudu

Deniz ATAÇ

Çirkinceliler tek tek, hep bir ağızdan Çirkince'ye selam söylediler. Türkiye'ye gidersen mutlaka köyünüze uğra! Çirkinceliler hiç seni unutmamışlar de, selamımızı söyle.

Sayfa 153Kitabı okudu