F., çok olumsuz olan bilinçdışı benlik değerini, kendisi hakkında bir takım bilinçli büyüklük düşünceleriyle aşırı telafi etmişti.
Sayfa 62
hatırlıyor musun? çok yakışırdın yanıma, belki de en çok sen yakışmıştın. kızıyorum sana, özellikle geceleri, niye geceleri diyeceksin. çünkü sabahları hep bir koşturma hali, gelmiyorsun aklıma, geliyorsun ama anca radyoda “o şarkı” çalarsa, o bile çalmıyor artık... belki şarkılar bile bizi ayırmaktan yana hakkını kullanıyor, bilmiyorum ama çok kızıyorum sana, niye kızıyorum değil mi? dün, “tam benlik” diyerek giydiğim kazağı bile bugün ihtiyacı olan birine verdim. dün, “beni anlatıyor.” diyerek dinlediğim şarkıyı bugün radyoda yine duyduğumda frekansı değiştirdim. halbuki ne çok severek giymiştim o kazağı, ne çok huzurla dinle­ miştim o şarkıyı, seni de ne çok sevmiştim, belki sen de öyleydin, bedenden bedene gezdin, ruhtan ruha, belki o zamanlar benim sana ihtiyacım vardı, belki bugün başkasının ilacı oluyor, onu ısıtıyor, onu dinliyor, ona yakışıyorsun, kızmıyorum... nasıl kızayım? insan, sevmediği yemeği bile sırf sağlıklı diye zorla yediğinde sinir oluyor. sana nasıl zorla, “beni sev.” diyebilirim? kızmıyorum artık... anladım ki insan kızmadığında, özlemeye başlıyormuş meğer, ne güzel insansın, yanımda yokken bile bir şey daha öğrettin bana.
Sayfa 15
Reklam
Özgün benliğiniz zaten zamansız ve bütündür. Bizi şu an dışındaki daha büyük, daha iyi ya da daha parlak bir benlik duygusu aramaya iten, aldanma tohumu ile onun acı meyvesi olan kaygıdır.
Çocuklar büyürken yeni şeyler deneyimlemeye ve kendi isteklerine göre karar vermeyi öğrenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu benlik duygusunun gelişmesinin bir parçasıdır.
Sayfa 50 - Okuyan Us YayıneviKitabı okuyor
Kaynaşmanın zıttı ayrışmadır, duygusal açıdan karşındakiyle bütünleşmişken kimliğini ifade etmeyi sürdürebilme yeteneğidir. Ayrışma düzeyi arttıkça benlik duygusu esnekleşir.
Olgunlaşmamış insanlar için sorumluluk sahibi olmanın ne kadar zor olduğunu görebilirsiniz. Eylemleri ile gelecekteki sonuçlar arasında geçici bir bağ kuramayan bu insanlar için sorumluluk sahibi olmak, eften püfiten bir kavramdır. Sonuç olarak, onlar doğal yapıları gereği bir şey yapmak yerine vaat ederler, baştan savma bir şekilde özür dilerler ve eğer insanlar davranışlarına devam ederlerse onlara gönül koyarlar. Bir insanın neden bu kadar güvenilmez bir zaman algısı geliştirdiğini, kendi tutarsızlıklarına nasıl bu kadar kör olduğunu ve kendi davranışlarını nasıl olur da gözlemleyemediğini merak edebilirsiniz. Bu durum, kendi kendini geliştirme eksikliği ve zayıf kişilik bütünleşmesi ile birlikte aşırı derecede somut, kalıp şeklinde düşünmeye meyilli olmaktan kaynaklanmaktadır. Kişiliklerinin yönetim merkezi olarak süregiden, akışta olan bir benlik yapısına sahip olmadıkları için duygular ya da stresli durumlar onları çocukça bir zihniyet yapısına yerleştirir ki orada zaman dilimleri birbirinden ayrı akar.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.