Ama arada bir, inanılmaz şeyler de oluyor; olmasa, umut diye bir şey kalır mıydı zaten?
Sayfa 72 - metisKitabı okudu
İki türlü komünist vardır: Halkı adam etmek, ülkeyi kalkındırmak için bu işe giren mağrurlar; bir adalet ve eşitlik duygusuyla bu işe giren masumlar. Mağrurlar iktidar düşkünüdür, herkese akıl verirler, yalnızca kötülük gelir onlardan. Masumlar ise yalnızca kendilerine kötülük ederler: Ama tek istedikleri de budur zaten. Yoksullarının acısını suçluluk duygularıyla paylaşmak isterken daha da kötüsünü yaşarlar.
Sayfa 108 - ykyKitabı okudu
Gerçekten geleceği bilebilir mi insan? Bilmese bile, gene de bildiğine inanıp huzur duyabilir mi?
Sayfa 133 - ykyKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Şimdi içimde gene o dayanılmaz kayıp ve terk edilmişlik duygusu var, bu her yerimi kanatıyor. Bendeki eksikliğin bazan yalnız sen değil, bütün dünya olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 239 - ykyKitabı okudu
Bu ülke 89’dan beri su alan bir gemi... Fransız İhtilali yalnız Batı feodalitesinin değil, ihtiyar Şark’ın da ölüm çanı. Osmanlı bir başka medeniyetin varlığını o zaman fark eder. Henüz ne imanını kaybetmiştir, ne haysiyetini. Zirvelerden bakar diyar-ı küfre. Avrupa maddedir, kendisi ruh.
Bu tanımadığı dünyanın kesif ve müselsel taarruzları karşısında kuvvettinden şüphe etmeye başlar. Hayret, yerini hayranlığa bırakır, hayranlık teslimiyete.
Sayfa 135Kitabı okudu
Sevgilisini boş yere bekleyen bir erkek için gece bitmek bilmez; gündüzleri çalışan işçi için bir gün kısa bir süre değildir; sert bir ananın kolları arasında yaşayan genç bir kız için bir yıl yüzyıl gibidir; isteklerimi, umutlarımı geciktiren her an bana dayanılmaz bir uzunlukta gelir.
“Sanki bu dünyada ne olduysa siz yokken oldu bayım!”
Sayfa 29 - İletişimKitabı okudu
Aforizma belki bilmek demek değildir ama bilmek çabasıdır, ona en azından bir başlangıç önermesine verilen değeri vermek gerekir. Şu da yeteri kadar açık değil mi: Aforizma modern insanın kullandığı bir ağrı kesicidir. Hiç olmanın ağrısını dindirir. Sonra ağrı yine başlar.
Sayfa 39 - iletişimKitabı okudu
“Bir: Yoksunluk ve özlem bizi zinde tutuyor, zamanın dışında tutuyor. İki: Arzuları doyurmak bizi pelteleştiriyor, zamanın içine atıyor.”
Sayfa 51 - iletişimKitabı okudu
Hayat tesadüflerle doludur ve o kadar doludur ki insan günün birinde kendi gençliğine tesadüf edebilir.
Sayfa 62 - iletişimKitabı okudu
“Karman çorman hissedişin tane tane çözüleceğini, yeniden, bu kez mükemmel bir düzen içinde bir araya geleceğini ve hayatın bir anlama kavuşacağını hayal etmek: yazmak.”
Sayfa 68 - iletişimKitabı okudu
Yaşamak ilerlemek olamaz, diye düşünüyor Cemil, ama geride bırakmak olabilir.
Sayfa 83 - iletişimKitabı okudu
Çünkü zaman geçiyor, zaman geçiyor ve ahlak hiçbir zaman cankurtaran olmadı, o hep ayağa bağlanan bir taştı. Doğrudan dibe gidersin. Doğrudan.
Sayfa 96 - iletişimKitabı okudu
...bunca acıya rağmen hala hayatta olduğumuza göre ya üçkağıtçıyız ya da umudumuz var. Ben kendimi üçkağıtçı gibi hissediyorum.
Sayfa 128 - iletişimKitabı okudu
Üç erkek, akşamüstü ormanda hayallerini çaldı Seher’in.
Üç erkek, geceyarısı boş bir arazide canını aldı Seher’in.
