Uzun yıllardır tanışıyorlarmış gibi iyi anlaşıyorlardı. Benzer ruhlar birbirini bulduğunda, bazen gizemli bir çekim olurdu ve insan karşısındakini yıllardır tanıyormuş gibi hissederdi böyle.. "
#İlk değil
Şimdi benzer yüzlerce hatıra farkına bile varmadığı yüzlerce küçük detay fırtına gibi aklına,kanına hücum ediyordu.
Reklam
976 syf.
·
Not rated
İlahi Komedya - Dante Alighieri Esasen biz(yada ben), Dante'yi Cahit Sıtkı Tarancı'ya ait, Türk Edebiyatının kült şiiri "Yaş otuz beş" den bilirdik. Fakat bilelim ki İtalyan edebiyatının esas oğlanıdır kendisi. Ve ilahi komedyayı yazarken der ki: Bugüne kadar hiç bir kadın için yazılmamış şeyleri, sevdiğim kadın (Beatrice)
İlahi Komedya
İlahi KomedyaDante Alighieri · Oğlak Yayıncılık · 20205.6k okunma
Yeryüzüne gelmek kendi yurdumuzdan uzakta yabancı bir ülkeye yolculuk yapmaya benzer. Bazı şeyler size tanıdık görünür, ama çoğu şeye, özellikle de bağışlayıcı olan koşullara alışana kadar tuhaf gelecektir. Asıl yurdumuz mutlak huzur, tam kabul ve eksiksiz sevginin olduğu bir yerdir. Ruhlar evimizden ayrıldığında, artık bu güzel özelliklerin çevremizde olacağını varsayamayız. Yeryüzünde, bir taraftan sevinç ve sevgiyi ararken, bir taraftan da hoşgörüsüzlük, öfke ve üzüntüyle baş etmeyi öğrenmek zorundayız. Bu yolda, hayatta kalmak için içimizdeki iyiliği feda ederek ve çevremizdeki kişilere yönelik üstünlük ya da değersizlik tutumları edinerek bütünlüğümüzü kaybetmemeliyiz. Kusurlu bir dünyada yaşamanın, kusursuzluğun gerçek anlamını takdir etmemize yardımcı olacağını biliriz. Bir başka yaşama yolculuğumuzdan önce cesaret ve alçakgönüllülük isteriz. Farkındalığımız arttıkça varoluşumuzun kalitesi de artacaktır. Sınanma biçimimiz de budur. Bu sınavı geçmek kaderimizdir.
Hz Mevlana ...
Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar : Şems-i Tebrizî. Elini öpüp kaybolur. Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Reklam
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
_Aşırı tutku, büyü’dür ve olayları istediği yönde değiştirebilir. Güçlü bir tutkuya kapılanlar, herkesi büyüsel olarak etkileyebilir. Ruh, şiddetle istediği her şeyi böyle üretir. Sinkronistik (Büyüsel) olayların, duygu patlamalarının etkisine bağlandığını açıkça gösterir. Hepimizde elektiriksel, manyetik güçler var. Karşılaştıklarımızın,
( Dişilliğin Farklı Yüzleri ) _Atalardan gelen kalıtsal özellikler olan Arketipler, ruhun rehberleri, bilinçdışının kişileşmeleridir. Onları göremeyenler, onların ellerine düşmüştür. Bilinç, arketiplerle büyülenir ve sanki hipnotize olmuş gibi esir tutulur. Erkeksi Animus, babadan kalma Logos’a karşılık gelirken, Kadınsı Anima da anneden kalma
_Din, yaygın bir tür ruh hastalığıdır; saplantı nevrozudur, çarpıtılmış masallardır, gerçeğin inkarı sonucu oluşan toz pembe yanılsamalar sistemidir, uydurmadır, hurafedir, putperestliktir. Bu putlar ise kendi fantezilerimizdir. Dine karşı olan şeye hakikat denir. Tanrı ise abartılmış bir baba figürüdür. _Din, ırkın karakteridir _Uygarlığı
1,000 öğeden 801 ile 810 arasındakiler gösteriliyor.