Alacakaranlık Sadık Hidayet'in dördüncü kitabı, 1933 yılında Fransa'da yazılmış öykülerinden oluşuyor. "Kör Baykuş"tan hemen önce yayınlanmış bu kitap. İlk hikaye kitapları olan "Diri Gömülen" ile "Üç Damla Kan"ı okumadım. Belki yazım tarzı gelişimi, karşılaştırma yapma vb. gibi sebepleri göz önüne alarak sırayla
Biliyorum bu yazımı muhakkak okuyacaksın. Halen kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlatamam. Özür dilerim... Bilmeden hiç açılmayan o yarana dokundum.. Özür dilerim..
Uzun zamandır kendimi okumaya hazırladığım bir kitap. Kitaba dair bilgim olması sebebiyle okumayı hep erteledim. Çünkü yaşananları çok fazla içselleştireceğimi ve bunun ben de kötü
•••
Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
“Sevmek ve sevmiş olmak.” Bu kadarı yeter. Gerisi? Başka bir şey istemeyin. Hayatın karanlık kıvrımları içinde bulunacak başka inci yoktur. Sevmek bir tür tamamlanmaktır.
Kadın bakışları sakin ve müthiş bir makineye benzer. Her gün sessizce ve zarara uğramadan, bir şey fark etmeden onun yanından geçilir…
Bir zaman gelir ki böyle bir
Dikkat! Spoiler içerir.
"...Aslında gerçekdışı dinler yoktur. Hepsi kendi tarzında gerçektir. Hepsi farklı biçimlerde de olsa insan varlığının belirli koşullarına yanıt getirir..." demiş Durkheim.
Dinler hakkında pek çok yorum geliştirilmiş ve geliştirilmeye de devam edecektir. Dinler de kendi içlerinde yaşamın tümü hakkında pek çok