Kaybettiğimiz ruhlara,
Tam 13 yıl oldu.
Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Bazı günler…
Bazı insanlar…
Bir sebeple…
Sahiden karşılaşır…
Bazen bir tebessümde,
Bazen bir yazıda,
Bazen bir şiirde,
Bazen ortak bir düşüncede…
Esasen hiç bir karşılaşma tesadüf değildir..
Çünkü
Benzer ruhlar bir şekilde karşılaşırlar.
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar
Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare.
Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Oldukça güzel bir bilim kurgu romanı daha. Yine bir çok yazarın irili ufaklı hikayelerinin birleşiminden oluşan bir roman. Isaac Asimov, Jules Verne, Mike Resnick, Fritz Leiber gibi meşhur bilim kurgu yazarlarının de hikayelerinin bulunduğu bir 10 adet hikaye bulunmakta. Medeniyetler, hilebazlık, kayıp ruhlar, uzaylıların dünyalıları incelemesi, cinsellik ve benzer pek çok konuda yazılan hikayeler var. Bunların arasında Düşün, Beibermann'ın Ruhu, Çılgın Şüphe, Hilda, Slickie'nin Ağladığı Gece ve Geri Kalmışlık cidden çok güzel hikayeler. Keyifle okunan bir roman.
Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.
Sıra dışı , çok çok farklı bir öykü. Polisiye niyetine başlayan öykü ara ara mizahi yönünü ortaya çıkarmakta. Temelde insanı ve çevreyi irdelemekte yazar. Bitirdiğinizde benzer bir öykü okumadığınızı fark edebilirsiniz.
Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.
Onlar da şiddet uygulayan ebeveynlerin çocukları değil mi? Ve bunlara benzer
başka sorular. Her suçlunun arkasında, hep suçlu bir baba vardır. Bunu insanın kökenlerine kadar götürebiliriz.
Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşan bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.