İlişkiler, insanın zihnini ve hislerini etkileyen, ona ideallerini sunan, onu kendi yoluna sevk eden ve o yoldan ayrılmamasını sağlayan insan çevresidir. Eğer insan o yolu terk edecek olursa, kendisini en çok sevdiği ve saydığı, onaylarına en çok değer verdiği insanlar tarafından dışlanmış bulacaktır. İnsan bir bukalemundur; doğasının yasası gereği, bulunduğu yerin rengini alır. Çevresindeki etkiler onun tercihlerini, kaçındığı şeyleri, politikasını, beğenilerini, ahlakını, dinini yaratır. Bunların hiçbirini kendisi için yaratmaz. Öyle yaptığını zanneder, fakat bunun sebebi meseleyi etraflıca incelememiş olmasıdır.
Büyük pencerelerden giren güneşin
güçlü bir biçimde aydınlattığı uzun
odada, hastalar ve yaralılar iki sıra
halinde, başları duvara gelmek
üzere ve ortada bir geçit bırakarak
yatıyorlardı. Pek çoğu baygındı
ve içeri girenlere aldırmıyorlardı.
Kendilerini kaybetmeyenlerin hepsi
ya ayağa kalktı ya da zayıf, sarı
yüzlerini kaldırdılar, yardım görme
arzusuyla, sitemle ve sağlıklı, yabancı
bir insana karşı duyulan gıptayla
gözlerini üzerinden ayırmadan
Rostov'a baktılar
Vicdanımız başkalarına verilen acının hiç farkına varmaz, ta ki bize de acı verdiği bir noktaya ulaşana dek. istisnasız her olayda, bir başkasının acısına tamamen ilgisizizdir, ta ki onun çektiği acı bizi rahatsız edene dek.