c) İbret Verici Bir Olay
Türkiye geneline yayılmış bulunan alışveriş merkezleri Migros'ta da durum farklı değil... Yalnız burada cereyan eden farklı bir olaya şahit oluyoruz. Gerçi bu hadise birçok yerde olup gidiyor, ama farkına varıp da hakkını aramak isteyenler hemen hemen yok denecek kadar az... İşte bu "az"lardan biri de Zekeriya Alşan ve ailesi...
Hanımına romantik olan erkeğin sonu;
Eski zamanlardan birinde bir yerde bir padişah varmış. Hep Hızır aleyhisselâmı görmek istermiş. Vezirlerine bu dileğini söylemiş. Onlar ise, “Sultanım, biz Hızır’ı bilmiyoruz ki bildirelim, görmüyoruz ki gördürelim, tanımıyoruz ki tanıtalım” demişler. Ama sultan, “İllâ ben Hızır’ı göreceğim” diye tutturunca vezirleri demişler ki: “Biz Hızır’ı
Sayfa 205 - Yazdığım en uzun alıntı bu olmalı
Reklam
Beraber bağlayalım
Rahmetli Adnan Kahveci'nin bakan olduğu dönemlerde bile telefonlarını kendisi açtığı söylenirdi. Bu doğru mu ya da en azından telefonlarının hepsini mi kendisi açardı bilmiyorum ama ben bir kez rastladım kendisinin açtığına. Mütevazi bir ses: "Ben Adnan, Ankara'dan Adnan..." Ankara'da bildiğim Adnan felan yok, çok da meşgulüm ya, sözünü kesip, "Ne Adnan'ı, hangi Adnan kardeşim?" diye soruyorum. Ses cevap veriyor: "Adnan, Adnan Kahveci." Kendisi bir süre daha, Acaba biri benimle gırgır mı geçiyor" diye dinlediğimi itiraf etmeliyim. Hani bir "İletişim kopukluğu" hastalığı var ya, aslına bakarsanız iletişim kopukluğunu bağlamak yerine onu koparmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Sayfa 45 - Sistem YayıncılıkKitabı okuyor
Aklımız Başımızda mı?
Aklın merkezinin neresi olduğuna doğru cevabı bulmak önemli. Çünkü aklı beynin bir faaliyeti olarak kabul ettiğimizde, insanı maddi-manevi bütün yanlarıyla sadece biyolojik bir varlık olarak görme tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir. Sadece hayvanlardan biraz daha gelişmiş bir varlık. “İnsanı diğer canlılardan ayıran ve hepsinden üstün kılan en
Sayfa 191 - Rıhle Kitap
64 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
stefan zweig'ın amok koşucusu ile sabahattin ali'nin kürk mantolu madonna'sı arasında beraber bir okuma deneyelim: amok koşucusundaki doktorun aşağıdaki cümleleri güçlü bir anlatma ihtiyacı ifade ediyor: -.. her şeyi içine atmak insanı boğuyor neredeyse.. -size bir şey anlatmak istiyorum....ama çok berbat bir ruhsal durumdayım, öyle bir duruma
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 2020120,3bin okunma
O sırada dayım bana adamakıllı bozulmuş gibi göründü. -Bana bakın dayıcığım, dedim. Sizi pek çok severim... Açıkça sorduğum için affedin. Siz biriyle evlenecekmişsiniz, doğru mu? Dayım çocuk gibi kızararak: -Kimden duydun? dedi. Sana hepsini anlatırım, ama her şeyden önce söyleyeyim ki, evlenecek falan değilim. Annem, kardeşim, özellikle annemin iyiliklerine karşı pek tabii olarak gözünün içine bakan Foma Fomiç, Tatyana İvanovna'yla evlenmemi istiyorlar. Aklımı başıma toplayıp, bütün ailemizin iyiliği için evlenmeliymişim. Şüphesiz, böylelikle bana da iyilik etmek istiyorlar, anlıyorum. Ama yine de asla evlenecek değilim. Bu konuda kendi kendime söz verdim. Bununla beraber kesin bir cevap vermeyi de beceremedim: Ne "evet", ne de "hayır" diyebildim. Zaten hep böyle yaparım birader! Bizimkiler de razı olacağımı sanmışlar; şimdi ille yarınki aile törenimizde konuşarak, bu işi bir sonuca bağlayalım diye tutturdular. Yarın öyle telaşlı bir gün olacak ki ne yapacağımı bilemiyorum. Üstelik Foma Fomiç'le annem nedense bana darıldılar. Sahi birader derdimi dökeyim diye, seni ve Korovkin'i dört gözle bekliyordum. -Peki, ama Korovkin'in bu işte size ne gibi yardımı dokunabilir dayı?
Reklam