Cahit Zarifoğlu
Bir insan ne kadar isminin özelliklerini taşıyabilirse üzerinde, işte o kadar ismiyle müstesna bir kişi.
Benim şiirle tanışmam, yedi güzel adam sayesinde olmuştu. İçlerinden biri de, sevgili
Cahit Zarifoğlu olunca, kitabını okumamak benim için sadece büyük bir kayıp olmaz, ayrıca utanç duyardım.
Şairler, yazarlar yalnızca yazmak için yazmazlar. "Bu hayatta ben de vardım, bunlar da benim eserim, vasiyetim" diye yazarlar.
Cahit Zarifoğlu şiirlerini okumaya başladığınız da, önceden okumuş olduğunuz şiirlerden büyük bir fark görmek mümkün. Öyle hisli yazmış ki her cümlesini, okudukça beynimde dans eder kelimeler..
Okudukça kapılırım her kelimesine, sanki yazarken oradaymışım gibi. Kafanızda şiiri betimlemek çok kolay. İşte böyle bir yazar..
Kara Lisenin en büyük armağanlarından, Berat Hanımın kıymetli eşi, yedi güzel adamın artisti, canım Zarifoğlu..
Mekanı cennet, şiirleri bize emanet...
Ey Berat hanım dersen ki
Bu ne zalim adam
Halimi bilmez halden anlamaz
Küçük bir şeyi mesele yapar
Ne büyük yalan
Doğrusu var hakkın
N'etsem n'apsam
Kollarını bilezik
Boynunu kordon
Ayağını halhal donatsam
Yine hakkın kalır.
Sayfa 73 - Bir Yayıncılık, 1.Baskı, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
Berat’e
Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir.Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.
Acaba anlatabiliyor muyum ?
Berat'e
Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.
Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl "zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa" , başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan "an" dır.
Cahit Zarifoğlu’nun eşi Berat Hanım’a yazdığı bir mektup;
Berat’e
Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.
Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.
Acaba anlatabiliyor muyum?
Ey Berat Hanım!
Otur şöyle nefes al dinlen
Ve anlat ne var ne yok halin nasıl?
Eğer dersen “Vaktim yok , dilim yorgun
Çamaşır dağ gibi
Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok
Ve çocuklar aç,uykulu ve huysuz”
O vakit koştur didin işin bitince otur.
Sonra anlat halin nice keyfin nasıl?
Ey Berat Hanım! Dersen ki,
“Bu ne zalim adam
Halimi bilmez halden
"Ey Berat Hanım dersen ki
'Bu ne zalim adam
Hâlimi bilmez hâlden anlamaz
Küçük bir şeyi mesele yapar'
- Ne büyük yalan -
Doğrusu var hakkın
N'etsem n'apsam
Kollarını bilezik
Boynunu kordon
Ayağına hal hal donatsam
Yine hakkın kalır"