188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hamlet
"Ah bu katı, kaskatı beden bir dağılsa, Eriyip gitse bir çiy tanesinde sabahın! Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa Kendi kendini öldürmesini insanın! Tanrım! Ulu tanrım! Ne bunaltıcı, ne berbat, Ne tatsız, ne boş geliyor bu dünya bana!" Hamlet'in ağzından dökülen bu cümleler, sanki bir çeviri eser değil de Türkçe yayınlanmış bir eser izlenimi bırakmıyor mu insanda? Bu ahenk, bu duygusal ve anlamsal bütünlük, Shakespeare'in eseri türkçe yazmış olduğu yanılgısına bile yol açabilir! İşte bu yüzden bu büyülü mesleğe bir kere daha hayran oluyor ve bu mesleği yakışır bir şekilde icra eden Sabahattin Eyüboğlu'nu minnetle anıyorum. Çevirmenimizin kitabın sonunda yazmış olduğu notlarda bu işi nasıl titizlikle icra etmiş olduğunu kendi ağzından okumalısınız. Esere gelecek olursak, kuzey öykülerinden esinlenilmiş karakterler üzerinden bir takım acılara değiniyor Shakespeare. Bir kaç anahtar kelime söyleyecek olsam şunlar olurdu: İhanet, cinayet, hırs, intikam, yas, keder… Bir psikanalist olan Darian Leader, yas halinde iken duygu durumunun dışavurumu için şiirin/sanatın önemi ve ihtiyacından bahseder. Yas halinde iken alışılagelmiş ve günlük hayatta kullandığımız düzgün kurulan cümleler yetmez kederimizi anlatmaya. Kelimeler kendiliğinden ve çok şahsa münhasır bir halde çıkmak isterler ağızdan. İşte buna şiir denir. Tıpkı başta yapmış olduğum alıntıda göreceğimiz gibi, bizi çok etkileyen sanat eserlerini kazandırır bu büyülü anlatım biçimleri. Shakespeare'i okurken hep aklımdan geçti, muhtemelen kederin ona söylettiklerini yazıya döken bir yazardı… Hoş ve kısa bir oyun, Keyifli okumalar.
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202345,4bin okunma
Yaşamında seni yiyip bitirmeyen hiçbir an yoktur; hem seni hem de yakınlarını; senin de bir yok edici olmadığın, bir yok edici olmak zorunda kalmadığın hiçbir an yoktur; en küçük gezintin binlerce zavallı solucanın yaşamına mal olur, attığın tek bir adım, karıncaların inşaatlarını sarsıp ezer ve küçük dünyalarını berbat bir mezara çevirir.
Sayfa 71 - can yayınları
Reklam
·
Puan vermedi
Şule Yayınları ve iğrenç Tolsty çevirisi
Öncelikle kitabı okuduğuma ve okuyacağıma pişman oldum.Çünkü Şule yayınları'nın berbat çevirisi kitabi rezil bir hale sokmuş.Bir çeviri kitabi ne kadar kötü etkileyebilir sözünün canlı örneği direkt bu kitaptır.Kitapta kesinlikle Tanrı kelimesi yok bütün Tanrı kelimeleri Allah bütün Tanrı eleştirileri de Allah'ın kudreti olarak değerlendirilmiş.Örneğin "Ruh, camdır. Allah camdan geçen ışıktır.'' veya "Damla, denize düşünce deniz olur. Ruh, Allah ile birleşirse Allah'a ulaşır." Kitabın aslını yansıtmayıp misyonerlik yapınca elinize ne geçiyor acaba merak ediyorum.Tüm Türkiye bu çevirinizden dolayı Tolstoy okuyup müslüman oldu tebrikler size.Kesinlikle şule yayınları gibi kalitesiz yayınevlerinden kitap almamanızı öneririm.
Ruh ve Ölüm
Ruh ve ÖlümLev Tolstoy · Şule Yayınları · 2019134 okunma
320 syf.
4/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
uhmm WHAT THE F IS THIS?
Ne okudum ben? Gözlerinizi kapatın ve netflix'in uğruna muhteşem yapımları iptal ettiği saçma salak dizileri ve filmleri düşünün. Kitaptan ise daha fazlasını beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Modern cinderella diye 17 yaşındaki kızın striptiz kulübünde çalışması ile başlayan mükemmel bir hikayeye giriş yapıyoruz. (yasalara aykırı
Kağıt Prenses
Kağıt PrensesErin Watt · Yabancı Yayınevi · 20211,078 okunma
"Her şeyin yolunda gideceğine söz veremem, Audrey Rose." Yüksek sesle iç geçirdim. "Bu, yalan söylemenin uygun olduğu zamanlardan biri, Thomas. Durumun ne kadar berbat olduğunun farkındayım ama ben, değilmiş gibi davranmak istiyorum. En azından şu anda." "Tamam." Konuşmayı kendi iç dünyasındaki düşüncelere çevirdi. "Demek istediğim, yolumuza ne çıkarsa çıksın senin yanında duracağıma söz veriyorum. Sonunda kahraman sen olacaksın, hiç şüphem yok. İşte, o zaman ben senin yanında yakışıklı duruyor olacağım. Asıl önemli olan bu." "Gerçekten mi?" Thomas kızmış gibi yaparak geriye doğru çekildi. "Bütün zaferi tek başına üstlenmene imkân yok. Hem güzel hem kahraman mı olacaksın? Bu, yalan söylemenin uygun olduğu o zamanlardan biri, Wadsworth."
Sayfa 33
544 syf.
5/10 puan verdi
Sevemedim ama bir sor neden diye...
Sanırım uzun süredir Orhan Pamuk'u takip eden biri olarak emin olduğum tek bir şey var o da bu adamın Türkçe'yi berbat kullandığı. Kesinlikle yazı dili çeviri gibi. Hani ana dili Türkçe olan biri gibi yazmamış kitabı. Kitap sanki İngilizce gibi duygu aktarımı kısıtlı bir dilden çevrilmiş gibi. Kitabın seçtiği konu ve alt metni 10 üzerinden 5 puanı hak ediyor. Ancak geri kalan 5 puan için çok şüpheliyim. Yani üzerinde uzun uzun düşüneceğiniz cümleler kuramıyor Orhan Pamuk. Misal: "Yasakları faydasız kılan onları ciddiye almayanlardır. Sonunda kendileri de ölürler." Yani bu anlatım vurucu değil. İyi bir yazar bu cümleyi çok daha vurucu hale getirme yeteneğine sahip olmalı bence. Bu çok düz bir cümle. Çeviri gibi bir cümle. Hani sanki barındırdığı o büyük manayı yansıtamamış gibi. Kitap bunun gibi çok yalın cümlelerle dolu olduğu için sevemedim bir türlü. Ha okunur mu? Yoklukta okunur şekerim. Ancak özellikle mutlaka alın okuyun denecek bir kitap mı? Asla değil. Nobel ödüllü bir yazarın kitabı gibi mi? Hiç değil...
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,8bin okunma
Reklam
713 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.