zira tüm dudakların al kırmızısı, gözlerin ateşi, göğüslerin telaşı, el sıkışmanın vaadi, iç çekişin önsezisi, busenin mührü, dokunuşun titreyişi, sarılışın ihtirası - her şey - her şey onda toplanmıştı ve üzerime ister uzak ister yakın tüm dünyaya yetecek bir bereket gibi yağıyordu.