Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berkan Gökmen

Nizami olarak kurulmayann çadır kentlerin birçoğunda çadırlar arası minimum mesafe kuralına uyulmamıştır. Sıkışık bir biçimde ve gerekli acil kaçış, ulaşım akslarına imkan vermeyen yerleşim biçimleri çadır kentlerde barınan yurttaşlarımızı tehlikelere karşı açık ve savunmasız bırakmıştır.
Reklam
Resmi verilere göre depremden etkilenen 11 ildeki toplam bina sayısı yaklaşık 2.6 milyon, konut sayısı 5.6 milyondur.
Ölen insan sayısının bu denli artmasına neden olan faktörlerin en önemlileri, geç müdahale, kamu otoritesinin eksikliği, afete hazır olmama, koordinasyonu sağlayacak afet yönetim planının olmayışının getirdiği plansızlık ve koordinasyon eksikliği, acil müdahale sağlık merkezlerinin oluşturulamaması, Zorlu kış şartlarında barınma ihtiyacının giderilememesi olarak sıralanabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hatay için normale döndü diyen vicdansızdır.
AFAD burada canlı yok dedi, Bir gün sonra 2 canlı çıkardık.
Reklam
Oysa imar barışı adıyla imar aflarını çıkaranlar, kentsel dönüşüm adıyla yaşam alanlarının talan edilip gökyüzüne yükseldikçe yükselen betondan tabutlukların dikilmesine, nehir boylarına, dere yataklarına inşaat yapılmasına izin verenler ve o inşaatları denetlemeyenlerin hepsi suçludur.
Kızılay'ın çadır satması
25 Şubatta Kızılay'ın başında Haluk levent'in bulunduğu Ahbap'a 46 milyon liralık çadır sattığı ortaya çıktı. Deprem bölgesinde insanlar soğuktan donarken, Kızılay elindeki çadırları satmakla meşguldü.
Deprem bölgesinde başında kimsenin olmadığı binlerce enkaz varken ve imdat çığlıkları yükselmeye devam ederken, ilk gün akşam saatlerinde AFAD başkanı Yunus Sezer, "Ulaşılamayan bölge yok" açıklamasını yaptı.
Hiçbir skandal TSK'nın seferber edilmemesi kadar ölümcül değildir. O bölgede, kış şartlarında savaşmaya hazır donanıma sahip bir ordu vardı. Çok değil 4-5 saatte tüm donanımları ve yardım malzemeleriyle orada olabilirlerdi. İnsanlar yakınlarının çığlıklarının kesilmesini çırpınarak izledi.
6 Şubat 2023'te diyanet işleri başkanı Ali erbaş camilerden sela okunacağını duyurdu. Enkaz altında küçücük bir umuda tutunan insanlar selayı duyunca acaba ne hissederler diye düşünmediler bile.. Kaldı ki arama kurtarma çalışmaları sırasında enkazdan gelecek zayıf sesleri duymayı zorlaştıracağı için de hatalıydı bu karar.
Reklam
Depremin en zor tarafı da bu, babam kayıp. İnsan ölümlere dayanıyor da, bir yakınının, hele babasının kaybolması, dayanılır bir acı değilmiş.
Önemli olan deprem olduktan, o canlar gittikten sonra yapılan konutlar değil. Bağıra bağıra gelen depremden önce yapılması gerekenler. Unutmayın, sorgulamaz, merak etmezsek hesap da soramayız.
Hatay, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Diyarbakır Gaziantep, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Elazığ, Mersin.. 15 milyon insan bizzat yaşadı depremi. Geciken yardımlardan dolayı bağıra bağıra can verdiler. Teknolojimiz sınıfta kaldı. GSM operatörleri tarihe bu anlardaki beceriksizlikleriyle geçti. Balyoz tutmayı bilmeyen AFAD çalışanları, yakıt kurtarılmayı bekleyen vatandaşın otomobilinden almak zorunda kalan AFAD'la hayal kırıklığının en büyüğünü yaşadık.
Askerleri nöbette görünce acaba kurtarma çalışmalarına katıldılar mı diye düşündüm. Sonradan öğrendim ki ilk 3 gün yerlerinden ayrılmalarına izin verilmemiş...
Adana'dan sonra Nurdağı'na kadar yakıt alamadık. Benzin istasyonlarına sivil araçlara yakıt verilmesin diye talimat verilmişti. Acizliği, hiçbir plan olmayanların beceriksizliğini daha depremin başında görmeye başlamıştım.
3.732 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.