Berkay Şimşek

Her şeyden önce, yalnızlık öylesine acı veren ve ürkütücü bir duygudur ki, insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü çabayı gösterirler.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
İnsan dönmekten pek haz almazdı, genelde mecburlar dönerdi. Ama gitmek öyle mi? Gitmek, kalanı bile heyecanlandırır.
Sayfa 36
İnsanlar vardır, yalnızlık ve mutsuzluklarına karşın her şey yolunda gidiyormuşcasına davranırlar ve mutlu olduklarına kendileri de inanırlar. Gerçek durumlarını kabul etmenin vereceği acıya katlanamaz, ama bunun karşılığını kendilerine yabancılaşarak ve sorunlarına çözüm getirebilmek için gerekli etkinliği gösterememekle öderler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Buna karşılık, insanlar vardır, sürekli başkalarının sevgisini ve onayını kazanmaya çalışır ve bunu yaparken de kişiliklerinden ödün verirler. İnsanlar vardır, diğer insanları sürekli karşısına alır ve dünyaya karşı sonu gelmeyen bir öfke yaşarlar. Ya da insanlar vardır, başkalarıyla aralarına görünmez bir engel koyar, onlarla yakın duygusal ilişkiler kuramazlar.
Bir insanın olumsuz duygularını sürekli olarak bilincinden uzak tutma çabaları, olumsuz duyguların yanı sıra, yapıcı ve yaratıcı eğilimlerinin de kapalı tutulmasına neden olur.
Reklam
Kendisine değer vermeyen insan başkalarının duygusal ihtiyaçlarını da algılayamaz.
Çocukluk haklarını gereğince yaşayamamış olan kişi, o dönemde karşılanmamış isteklerini, yetişkinliğe ulaşıp ana-baba olduğunda çocuklarına yöneltmeye başlayabilir. Bu durumda ise ana-baba ve çocuk rolleri yer değiştirir. Çocuk, ana-babasının çocuksu isteklerine katlanmak, bazen de bu istekleri karşılamak durumunda kalır.
Kimi çocuk, verilmeyen sevgiyi günün birinde alabileceği umudunu yine de sürdürür, tüm gücüyle kendisini ana-babasına kabul ettirebilmek için çabalar ve kişiliğini geliştiremez. Kiminin ise hiç umudu yoktur.
Birçok ana-baba, çocuklarını ne denli sevdiklerini sık sık dile getirirler. Ancak, çocuğun sevgi ihtiyacı sözcüklerle karşılanmaz. Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir.
Bir insanın kendine güvenmesi çocukluk yıllarında çevresine duyduğu güvenle başlar. Bu duyguyu sonradan, kendinden elde edebilmesi oldukça güçtür.
Reklam
Yaşadığımı halen göremiyorum, kendimi bir yabancı gibi hissediyorum, yani başkalarının kendi kafalarına göre gördükleri ve bildikleri ama benim göremediğim birisi.
Sayfa 36
Gerçek yalnızlık sadece kendinizden vazgeçtiğinizde ve sesinizden hiçbir iz kalmadığında mümkündür. Kendi kendinize yabancı olduğunuzda.
Sayfa 22
Başkasının acısını anlamaya çalışmak, her şeye karşın, insanın kendi acısını azaltmaz. Böyle bir durumda karşılaştırmanın anlamı yoktur, çünkü acı dışarıdan gelecek hiçbir şeyin rahatlatamayacağı içsel bir yalnızlık durumudur.
Sayfa 17
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.