Anlamıştı, gelecek onun için salt yaşamaktı. Mutluluksa, inişi çıkışı olmayan bir müzik cümlesini andırıyordu.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
İKİMİZ DE BİRER İNSAN ARIYORUZ, KENDİ İNSANIMIZI...
İsminin bugün bile popüler olduğu, TV programlarında bile yanlış anlaşıldığı, uzun hikâyenin belki de en büyük temsilcilerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna... Sabahattin Ali, Türk edebiyatında toplumsal yönlere vurgu yapan, eserlerindeki başkarakterleri iç dünyasını ele alarak işleyen eşsiz bir yazardır. Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan gibi
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317.4k okunma
Reklam
Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul güzel bir şehirdi.
Böyle bir hayat, değil mi Sarah'cığım?.. Sabah evden çıkacaksın, avcılar gibi dört yöne bakınmaya başlayacaksın. Bakınmak, bakınmak. Bir gösteriş, bir açgözlülük. Caddelerde, dükkanlarda savrulacaksın. Başım ağrıyor, düşündükçe.
Berlin'den bir Alman tayyaresine binerek Rusya'ya hareket etmiş, fakat yolda tayyarenin benzini bitmiş, Litvanya'ya mecburî bir iniş yapmış. Litvanyalılar tayyaredekileri Bolşevik sanarak hapsetmişler. Enver Paşa hakikî hüviyetini gizliyormuş ve Malessa ismi altında seyahat ediyormuş. Kendisini Riga'da bir hapishaneye koymuşlar. Orada kapalı kaldığı müddetçe resim yapmış. Resmini yaptığı kimselerden buna karşılık para alır, bu parayı bize göndermek üzere biriktirirmiş. Bir gün hapishane müdürüne mahpuslar arasında iyi resim yapan birisi olduğunu söylemişler. Müdür de kendisini görmek istemiş. Hatta resmini yaptırmak üzere evine çağırtmış. Evdeki aşçı kadın Alman'mış. Enver Paşa kadınla Almanca konuşmuş, kendisinin Riga'da mahpus olduğunu, isminin Malessa olduğunu söylemiş ve bütün bu malûmati Vangenheim'e yazmasını rica etmiş. Kadın Malessa'nın bir Alman vatandaşı olduğuna inanmış, çünkü Enver Paşa mükemmel Almanca konuşurdu. Mektubu yazmış ve Almanya'ya göndermiş. Almanlar Malessa'nın hakikî hüviyetini biliyorlarmış. Litvanya'dan derhal iadesini istemişler. Onu geri aldırtmak için pek çok gayret sarfetmişler.
Sayfa 100Kitabı okudu
Kudüs kelimesi Hıristiyanlığı hatıra getirir. Fakat ne Kudüs'te, ne de Filistin'de Hıristiyanlık diye bir mesele yoktur. Kudüs'ün Hıristiyanlığı, Ortodoks Petersburg, Protestan Berlin, dinsiz Paris, Katolik Roma ve Anglikan Londra'nın politika meselesidir. Kudüs'ün yerli meselesi, Yahudi-Arap meselesi: Bir avuç Yahudi, altı yüz bin Arap! Yafa'dan Kudüs'e kadar Yahudi Filistin'i birkaç defa dolaştım. Filistin'in yeni kasabaları ve köyleri Yahudi eseridir. Bu, yeni değil, yepyeni bir Filistin'dir. Köylerinde akşamları simokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder. Kırmızı yanaklı Alman Yahudi kızları dilijanslar üstünde şarkı söyleyerek bağdan köye döner. Müslüman Araplar ise, bu efendilerin hizmetindedirler: Üzümü Arap gündelikçi sıkar ve şarabını semiz Yahudi içer. Eski Filistin'de Arap köyü bir toprak yığınıdır. Bahçeler harap, insanlar çıplak, gözler hastalıklıdır. Yahudi Filistin'de kasabalar, portakal kokuları ile düzgün şosalar, frenk incirleri ile çevrilmiştir. Şubat ayında göğüsleri ve enseleri açık kadınlar, keskin kokulu gül demetleri ve olmuş portakallarla süsledikleri zengin otel salonlarında, gözleri engine dalmış, harp sonunu beklemektedirler.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.