324 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Kızıl Sultan " Abdülhamid
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum . II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ; Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği ,
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,5bin okunma
Hem generaller hem de sanayiciler toprakların zapt edilmesinin, elleri altındaki ekonomik kaynakları arttıracağını görebiliyorlardı. Genel olarak savaş hedeflerinin yalnızca Asya ve Afrika'daki sömürgeleri savunmak ya da yenilerini ele geçirmekle sınırlı olamayacağı, Avrupa'da da özellikle sanayi ya da yarı-sanayi bölgelerini ele geçirecek şekilde gözden geçirilmesi söz konusuydu. Almanya için bu, Fransa'nın demir cevheri üreten Loren bölgesini ilhak etmesi, Belçika'nın, Orta Avrupa ve Romanya üze rinde kontrol kurması; Türkiye ve Ortadoğu'da Berlin-Bağdat demiryolu etrafında bir nüfuz bölgesi oluşturulması anlamına geliyordu.
Sayfa 398Kitabı okudu
Reklam
1901
Herzl, 19 Mayıs 1901'de Yıldız Sarayı Selâmlığında Padişahın huzuruna alındı. Mabeyin teşrifatçısı İbrahim Bey'in tercümanlığı ile II. Abdülhamid'e Batı ülkelerinde ırkdaşlarının uğradığı haksızlıkları ve çektikleri zulümleri anlatan Dr. Herzl, Musevi uyruklarına göstermiş olduğu iyilik ve adaletten dolayı Padişah'a Dünya
Sayfa 229 - Gizli Belgelerle Abdülhamid Devri ve İngiliz Ajanı Yahudi Vambery. Hikmet Neşriyat, İstanbul, Kasım 1991 [ISBN: 978-975-7449-008]Kitabı okudu
Anadolu'da Almanlar ve İngilizler arasındaki demiryolu savaşı:
25 Ekim 1904 tarihinde birinci bölüm işletmeye açıldı. Ama yolun daha fazla ilerlemesi ciddi engellerle karşılaştı. Yol, güneye ilerledikçe, İngilizlerin direnci artıyordu. Çok açık bir biçimde görülüyordu ki, İngilizler, yolun Basra Kör­fezine ulaşmasını istemiyorlardı. Bu amaçla İngilizler, Ku­veyt'in en uygun kıyı bölgesinin Bağdat hattının son nok­tası olarak saptanmasını istediler. Alman politikasını yö­netenler bunun ne anlama geldiğini biliyorlardı. Daha 1901 yılının sonlarında Başbakan Bülow, Berlin'de, Çarın elçisi Osten-Saken'e şöyle diyordu: "İngiltere, Kuveyt ya da Bas­ra'yı ele geçirerek, Hindistan'a giden en kısa yolu gerçek­leştirmemek için çabalamaktadır."
Almanya'nın Türkiye'yi sömürge planı
1877-1878 osmanlı-Rus savaşı'nı sonlandıran 1878 Berlin kongresi sonucunda, Almanya dışında "düvel-i muazzama" Osmanlı'dan birer ülke koparmakla kalmadılar, dünyanın parsellenmemiş yerlerini (özellikle Afrika'da) paylaştılar. Almanya Osmanlı'dan bir payı kapmadı, çünkü o büyük oynuyordu. Osmanlı'nın tümünü el koymak niyetindeydi. Osmanlı ülkesini baştan başa kat edecek Berlin-Bağdat demir yolu tasarısı bu niyetinin biri göstergesiydi. O devirlerde Avrupa dışında bir yere demiryolu yapmak bir çeşit oraya "bayrak dikmek" anlamındaydı.
Yüce Sultanı halife olarak bağırlarına basan tüm dünyaya yayılmış üç yüz milyon Müslüman halkı temin ederim ki, Almanya'nın Kayzeri ilelebet onların dostu olacaktır Kayzer II. Wilhelm
Reklam
Berlin-Bağdat demiryolu hattı
Sözünü ettiğimiz iç ve dış etkiler açısından en önemli olan yabancı sermaye girişimi budur. Çünkü bu hat ötekiler gibi eteklerdeki hinterlantlara uzanmak yerine, Anadolu’nun göbeğini yarıp geçecek bir hattı. Aynı zamanda dış sermaye rekabetlerinin en şiddetlisine yol açtı. Siyaset alanında İngiltere’nin Almanya’ya karşı kuşku ve korkuyla bakmasını başlattı. Abdülhamit yönetiminin gittikçe güçlenen Alman devletinin siyasal etkisi altına girişinde3 ve en sonunda Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verişinde bu yarışmalar rol oynamıştır.
İngiliz arkeolog Leonard Woolley ile birlikte Suriye'deki Karkamış kazılarına katılan Thomas Edward Lawrence'in asıl görevi, İngiliz istihbaratı adına Almanların Berlin Bağdat demiryolu yapımındaki gelişmeleri izlemek ve annesine yazdığı 1914 tarihli mektubunda da belirttiği gibi, "siyasi bir göreve arkeoloji süsü" vermekten öte bir şey değildi. Arabistanlı Lawrence olarak bilinen bu kişinin, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yürütülen Arap isyanında üstlendiği rol, malumlarınızdır.
Doğan Kitap
Düvel-i Muazzama'nın temsilcileri de bu entrikalardan nasiplerini alıyorlardı; zira Abdülhamid sefirleri birbirine düşürmekte mahirdi. Rusya İstanbul'u işgal ve ilhak ederek kendisi için sıcak denizlere açılacak bir liman oluşturmak arzusundaydı. Almanya Yakın Doğu üzerinde kontrol sağlaması açısından büyük bir nimet olarak gördüğü Berlin-Bağdat demiryolu üzerinden imparatorluğa nüfuz etme gayreti içerisindeydi. İngiltere ve Fransa ise birbirlerinden bağımsız olarak Rusya ve Almanya'nın planlarını alt üst etmek ve zayıf, ancak işleyen bir Osmanlı hükümeti görmek istiyorlardı. Hiçbiri emellerine ulaşamamıştı ve hatalarından ötürü en sonunda Birinci Dünya Savaşı'na sebep olan bir kaos ortamı doğmuştu.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nı sonlandıran 1878 Berlin Kongresi sonucunda, Almanya dışında “Düvel-i Muazzama” Osmanlı'dan birer ülke koparmakla kalmadılar, dünyanın ‘parsellenmemiş’ yerlerini (özellikle Afrika'da) paylaştılar. Almanya Osmanlı’dan bir pay kapmadı, çünkü o büyük oynuyordu. Osmanlı'nın tümüne el koymak niyetindeydi. Osmanlı ülkesini baştan başa kat edecek Berlin-Bağdat (Basra) demiryolu tasarısı bu niyetinin bir göstergesiydi. O devirlerde Avrupa dışında bir yere demiryolu yapmak bir çeşit oraya ‘bayrak dikmek” anlamındaydı.
Sayfa 18 - GirişKitabı okudu
Reklam
Almanya’nın, Osmanlı topraklarında gittikçe etkili olmaya başlaması yüzünden, İngiltere de Rusya ile yakınlaşmak istedi. Ayrıca, Almanya’nın 1902’de başlattığı Berlin-Bağdat Demiryolu projesi, İngiltere’yi Basra Körfezi’ndeki petrol alanlarında sıkıntıya sokacaktı. Avrupa Tarihi, Auzef
Aslında ihâlesini Alman sanayicilerin aldığı Berlin-Bağdat demiryolu projesi sadece Türk vatanını iktisadi kalkındırma planının bir parçası değil, aynı zamanda da yurt savunması için tasarlanmış bir gayri resmi tertip idi.
Orta Asya bölgesi XV. yüzyıldan başlayarak Baharat ve İpek yollarıyla Doğu Akdeniz ticaretini besler. Batı’nın hep gelmek istediği alan Orta Asya’dır. Coğrafi keşifleri tetikleyen bölgedir. Hindistan merkezli İngiliz sömürge güçleri Orta Asya’ya yönelirler. Ingiltere bölgedeki varlığını devam ettirmek için stratejik alt yapısı hazırlar. Hindistan’ı merkeze alır. Merkezin etrafında dalgalanma alanları belirler. Hindistan’a paralel olarak Çin hattını zorlar. Çin’le giriştiği “Afyon savaşlarıyla” Uzak doğuda dominant güç olduğunu bölgesel aktörlere kabul ettirir. Hindistan’ın Bati ekseninde Afganistan, İran hattına nüfuz eder. Ortadoğu bölgesine yönelir. Ortadoğu coğrafyasında Osmanlı devleti vardır. Osmanlı’ya “Yönetilebilir veya yönlendirilen devlet” modelini uygular. Osmanlı devleti karşı strateji çıkışlarında bulunur. II. Abdülhamid ’in Pan-İslam ve Bağdat Berlin Demiryolu projeleri bunun nedenidir. İlerleyen tarihlerde İngiltere tarafından bu projeler etkisiz hale getirilir. Hongkong ’dan İstanbul’a kadar çizilen bu nüfuz alanın adını İngilizler koyarlar. “Yeşil Kuşak.” Müslüman coğrafya üzerinde şekillenen duvar örülür. Duvar Avrasya da “Sıcak denizler” ekseninde emperyalist ilerlemesine sürdüren Rusya’ya karşı kurulur (sayfa34-35)
Sayfa 34 - IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
Siyonistler Yıldızda
Diğer yandan ise Herzl, 19 Mayıs 1901'de Yıldız Sarayı Selâmlığında Padişahın huzuruna alındı. Mabeyin teşrifatçısı İbrahim Bey'in tercümanlığı ile II. Abdülhamid'e Batı ülkelerinde ırkdaşlarnın uğradığı haksızlıkları ve çektikleri zulümleri anlatan Dr. Herzl, Musevi uyruklarına göstermiş olduğu iyilik ve adaletten dolayı Padişah'a Dünya
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.