Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Vatan Severlik Tarihi
Vatan Severlik Tarihi            ༄ ༄ ༄ “Büyük Atayurt Savaşı”, 1935-1945 dönemini kapsayan Nazi Almanya’sı silahlı kuvvetleri olan “Wehrmacht” ile Rusların 1941 ile 1945 yılları kapsayan savaşın adıdır. Rus literatüründe bu savaşın adı böyle iken top yekun dünyayı etkileyen yönüyle “II. Dünya Savaşı” olarak tarihe geçmiştir. Büyük
Büyük Vatanseverlik Savaşı
Büyük Vatanseverlik SavaşıAleksey Isayev · Kronik Kitap Yayınları · 20238 okunma
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Reklam
568 syf.
·
Puan vermedi
En büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar.
Uzun bir süre boyunca dünyanın görünüşte en medeni, yüksek eğitimli toplumlarından biri olan Almanya, neden kendisini koca bir kıtayı cenazeevine çeviren bir ölüm makinesine dönüştürdü? Almanya neden kendisini bir adamın, Shirer'in küçümseyici bir şekilde "serseri" olarak bahsettiği adamın çılgın imhacı emirlerine teslim etmişti?
Nazi İmparatorluğu 3. Cilt
Nazi İmparatorluğu 3. CiltWilliam L. Shirer · İnkılap Kitabevi · 201066 okunma
Berlin'in Düşüşü
" Nihai zaferin, eli kulağındaydı, fakat bu bizim zaferimiz değildi. "
Sayfa 263 - Kronik Kitap - İkinci Dünya Savaşı Serisi
Nobelli Roman ve Hikâye Yazarlarının Başyapıt Olarak Değerlendirilen Eserleri:
1.Henryk Sienkiewicz-Ateş ve Kılıç (1905) 2.Joseph Rudyard Kipling-Kral Olacak Adam (1907) 3.Selma Lagerlöf-Nils Holgersson'un Serüvenleri (1909) 4.Paul Johann Ludwig von Heyse-Kinder der Welt (1910) 5.Maurice Polydore Marie Bernard Maeterlinck-Mavi Kuş (1911) 6.Romain Rolland-Jean Christophe (1915) 7.Henrik Pontoppidan-Vadedilmiş
Berlin'in alelade kadınları hava akınından sonra sığınaklardan yiyecek kuyruğuna girmek üzere dışarıya çıktılar.Gün ışığı birçoğunun moralini yükseltti."Birdenbire insan ilkbaharda olduğunu hatırlıyor." diye yazdı bir genç kadın."Ateşle kararmış harabelerin arasında sahipsiz bahçelerin leylak kokusu dalgalar halinde geliyor."
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
496 syf.
9/10 puan verdi
Sapiens / Tüfek, Mikrop ve Çelik / Ulusların Düşüşü
"Sapiens", insanların maymunlara üstün gelmesini, "Tüfek, Mikrop ve Çelik" de İspanyol fatihlerin Güney Amerika yerlilerini nasıl bir çırpıda katledebildiğini inandırıcı bir şekilde açıklıyor; ama neden Güney Kore halkı zenginlik ve refah içinde yaşarken aynı türden, aynı ırktan, aynı kültürden gelen, aynı dili konuşan ve aynı
Ulusların Düşüşü
Ulusların DüşüşüJames A. Robinson · Doğan Kitap Yayınları · 20132,694 okunma
EYLÜL 2018 KİTAP RAPORU
1 - Bulantı - Jean Paul Sartre 2 - Stalingrad - Antony Beevor 3 - Berlin'in Düşüşü - Antony Beevor 4 - Namusçular - Kemal Tahir 5 - Cinayet Fakültesi - Pınar Kür Eylül ayına büyük filozof Jean Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli dev eseriyle başladım. Farklı zaman ve duygu halleriyle tekrar tekrar okunması gereken bir kitap. Her kütüphanede bulunmalı. "Stalingrad" ve "Berlin'in Düşüşü" adlı iki şaheser kitabı arka arkaya okudum. Dünya tarihindeki en kanlı iki diktatörün merkeze alındığı yaşanmış en büyük savaşın anlatıldığı bu kitaplara neredeyse ayın üçte ikisini ayırdım. Okumanın uzun sürmesinin bir nedeni de zaman zaman internet aramaları yaparak kafada oluşan soru işaretlerini gidermek için verilen çabalardı. İkinci Dünya Savaşı okumalarına farklı kitaplarla devam edeceğim. Bu iki kitap da özellikle yakın tarihi merak edenlere önerilir. Kemal Tahir'in bu romanında Anadolu'ya içeriden yani mapushaneden bir bakış var. Arka planda İkinci Dünya Savaşı yaşanırken savaşa girmemiş ülkemiz toplumundaki töreler, namus davaları, ağalık, şeyhlik, cehalet, din sömürüsü gibi konular nakış nakış işlenmiş. Kemal Tahir her yazdığı her zaman okunmalıdır. Pınar Kür'ün "Cinayet Fakültesi" öylesine bir roman. Böyle bir isimden daha iyi bir roman beklerdim. D&R indiriminden almıştım. Kitap kitaptır diyerek okudum ama klasik bir şezlong romanı olduğu için öneremeyeceğim. Edebiyat, şiir ve mizah dergileri, kitap ekleri derken Eylül ayını az kitapla ama yine de çok verimli geçirdiğime inanıyorum. Sağlığımız ve huzurumuz yerinde olsun da hep böyle okuyalım ve paylaşalım.
492 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yazarın, bir süre önce kısa bir incelemesini yaptığım Stalingrad isimli kitabında olduğu gibi ( #33881723 ) muhtemelen çevirmenden kaynaklanan anlama zorlukları yaşadığım kitabı, "bu kadar kusur kadı kızında da olur," diyerek nefes nefese okudum. Tarihin gördüğü en kanlı iki celladın önce Stalingrad, sonra Berlin'deki kavgasını, hayatını, uzuvlarını, onurlarını, şereflerini, ülkelerini ve geleceklerini kaybetmiş milyonlarca insanoğlu ile beraber sanki onlarla beraber hayata tutunmaya çalışırcasına bir gayretle okudum. Kitabı okurken, özellikle sonlarına doğru bu savaş Stalingrad'da bitseydi ve Hitler kazansaydı 8 Mayıs sabahı -ya da savaşın kazanıldığı günün sabahında diyelim- insanlık nasıl bir dünyaya uyanır ve yaşadığımız dünya bugün nasıl olurdu diye kendi kendime sürekli sordum. Muhtemelen çok bir şey değişmeyeceğini sanıyorum. Sadece bir taraf kazanmış bir taraf kaybetmiş olacaktı. Daha önce okuduğum Philip K. Dick'in "Yüksek Şatodaki Adam" ve Katharine Burdekin'in "Swastika Geceleri" isimli romanları bu tez üzerine yazılmış distopik romanlar. Hatta bunlara belki "Cesur Yeni Dünya" da eklenebilir. Her şeye rağmen savaşın kazananı yoktur ve kaybeden hep kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere insanlık olmuştur. Kitabı okurken zaman zaman insan olmaktan utandığım sahnelerde "orada onların yerinde ben de olsaydım aynı onlar gibi olur muydum?" diye kendi kendime hep sordum. Kitabı ister bir roman, ister bir tarih kitabı gibi okuyun. Benim yaptığım gibi yazarın iki arka arkaya okuyun ama özellikle II. Dünya Savaşı dönemine meraklıysanız mutlaka okuyun.
Berlin’in Düşüşü 1945
Berlin’in Düşüşü 1945Antony Beevor · Yapı Kredi Yayınları · 201538 okunma
Berlin için kavganın savaşta doruk noktası olacağı konusunda Nazi yöneticilerinin kafalarında asla kuşku olmamıştı. Goebbels'in ısrarla belirttiği şey şuydu: "Nasyonel Sosyalistler ya Berlin'de birlikte kazanacak ya da Berlin'de birlikte ölecek. "Karl Marks'ın sözlerini değişik kelimelerle ifade ettiğinden habersiz olarak, "Berlin'e sahip olan Almanya'ya sahip olur," demeyi alışkanlık edinmişti. Stalin ise Marks'tan alıntının geri kalan kısmını hiç kuşkusuz biliyordu: "Ve Almanya'yı kontrol eden Avrupa'yı kontrol eder."
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
492 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Savaşın, tüm kötülüklerini, bütün gerçekliğiyle, sanki bir romanmış gibi anlatan muhteşem bir tarihi belgesel kitap. Yazar olayları o kadar güzel bir kurguyla anlatıyor ki, aynı anda her iki tarafta yaşananları, neredeyse zaman mefhumu olmadan, sanki maç anlatan bir spiker gibi bize an be an aktarıyor. Konu,1944 yılı noeli yani yılın son
Berlin’in Düşüşü 1945
Berlin’in Düşüşü 1945Antony Beevor · Yapı Kredi Yayınları · 201538 okunma
Moabit hapishanesinden Spree üzerindeki Moltke Köprüsü'ne olan mesafe, Alt Moabit yoluyla ancak 800 metreydi. oradan 600 metre ötede ise duman kalktığında zaman zaman çıplak gözle görülebilen Reichstag yer almaktaydı. Çok yakın görünmesine karşın, oraya saldıracak 150. Tüfek tümeni ve 171. Tüfek Tümeni karşılaşılacak tehlikeler konusunda hiç hayalci değildi. Stalin tarafından Berlin'in sembolü olarak seçilen binaya kızıl sancakların dikilmesine kadar bir çoğunun öleceği, askerlerce bilinen bir şeydi. Başlarındaki komutanlar Yoldaş Stalin'i memnun etmek için, binayı Moskova'daki 1 Mayıs kutlamalarında duyurulacak şekilde ele geçirmenin peşindeydi.
Sayfa 361 - yky-ocak-2015Kitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.