Tesadüflerle başa çıkamama aşkı üretir...Christopher Chabris şöyle der: "İlk izlenimler yanlış izlenimlerdir." Beyin için aşka bahane gerekir. Aşık olmaya hazır bir beyinle dolaşırsanız, karşınıza kimin çıktığı önemli değildir. Şiire yeteneği olup da aşık olmayan kişi enderdir. İnsan beyni önce karar verir, sonra kararına bahane arar; sağ ve sol yarıkürelerin çalışma prensibi buna neden olur. Yani, 'aşk,' matematiğin ve biyolojik duyguların aşırı yorumlanması sonucu oluşmuş sıradan bir kalıntı ve üzerine inşa olmuş bir kültürdür. İşlevi olmadığı halde kaybolmamış apandisit, 20 yaş dişi, doğum sancısı gibi, her insan aşık olacağı biyolojik bir mekanizmayı sahiptir. Neyin aşk, neyin obsesyon, neyin mutlu kimyasalların yükselme ihtiyacı, neyin matematiğin yanlış yorumlanması olduğunu bilen biri, gereksiz mutsuzluklardan daha uzak olacaktır...Aşk, genlerimizin bu çağa ulaşması karşılığında ödediğimiz gereken bir bedeldir. Bernard Shaw şöyle der: "Mantıklı insan dünyaya uyum sağlar; mantıksız olansa ısrarla dünyayı kendine uydurmaya çalışır. O yüzden tüm ilerlemeyi mantıksız insanlara borçluyuz."...İnsanlığın bugüne ulaşması da, zamanın kötü bir döneminde büyük çoğunluk mantıklı olanı yaparken aşık olmuş ve genlerini devan ettirmiş aptallar sayesindedir.