Sadece altmış beş milyon yıl önce ( Dünya'nın geçmişinin %2'sinden daha azı) on trilyon tonluk bir asteroit şu anda Yucatan Yarımadası olan yere çarptı ve tüm meşhur büyük dinozorlar da dahil olmak üzere dünyanın flora ve faunasının %70'inden fazlasını yok etti. Hepsinin nesli tükendi. Bu ekolojik felaket, memeli atalarımızın t-rex için meze olarak hizmet etmek yerine yeni boşalan yerleri doldurmalarını sağladı.
Bugünün insanları oyalanacak bir şeyler bulamadığında çok sıkılıyor. Çünkü o takdirde kendilerini oyalayacak bir şey bulmaları gerekiyor. O şeyi bulamazlarsa o zaman durum felaket oluyor. Çünkü kendileriyle başbaşa kalıyor, sessizlik kısa zamanda yerini iç seslere bırakıyor. Bugünün insanları iç sesleri sevmiyor, dış seslerle iç seslerin üstünü
Reklam
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
İyi bir hayat yaşadım, verdiğim sözleri tuttum. Hazırım. Ama o zamanlar, on beş yaşındayken ... birkaç kez ölümü düşündüğümü hatırlıyorum ... Tam bir felaket ayaklarımın altında bir kapağın açılması gibiydi ... katlanılmayacak kadar kötü bir duyguydu. Gece kabuslarının ve rüyalarımın kaynağında esrarengiz bir durum yok. Senin gençliğinde olanları dinleyerek bile dehşet yaşıyorum ve büyük olasılıkla bu gece başına gelenlere ilişkin bir rüya göreceğim."
1914'te, yabancıların ALTI BIN okulu vardı Osmanlı Imparatorluğu'nun sınırları içinde... Neden açmışlar bunları? Niçin bunca parayı harcıyorlar? Akıllanalım diye mi? Hayır, işe yarar ajan yetiştirmek için... Iktidara geldin mi, bilirsin gizli açık bütün yabancı örgütleri... Kim kime çalışıyor, aşağı yukarı bunu da bilirsin... Ama hiçbir
Sayfa 218Kitabı okudu
BİR DESTAN GİBİ: İMALÂT-I HARBİYE
Osmanlı Anadolu'su, her türlü sanayi tesislerinde, teknik cihazlanmalardan, santrallardan ve bu arada sanayi ve teknik alanında yetişkin insan kadrosundan yoksun bir ülkeydi. Zaten Osmanlı Türkiye'si, bir açık pazar, bütün endüstriyel ihtiyaçlarını yabancı ülkelerden satın alan ilkel bir tarım ve hammadde üreticisiydi. Bir yarı
Sayfa 410 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
303 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.