Aralık Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
. "Gitmekle uzaklaşılsaydı hayattan İnan bir daha dönmemek üzere giderdim " Ne zamandır bu günü bekliyorum. Bu günü bekleyiş sebebim, dönüşü olmayan, içinde bir çok bilinmeyeni barındıran yolculuğumun başlangıcı olmasıydı. Şimdi nerede miyim? Otogarda... Görevli abiden bir bilet aldım. Nereye gitmek istiyorsunuz sorusuna
Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda, Ben, peşine düşmüş bir canavarım! İstersen dünyayı çağır imdada; Sen varsın dünyada, bir de ben varım Seni korkutacak geçtiğin yollar, Arkandan gelecek hep ayak sesim. Sarıp vücudunu belirsiz kollar, Enseni yakacak ateş nefesim. Kimsesiz odanda kış geceleri, İçin ürperdiği demler beni an! De ki: Odur sarsan pencereleri, De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran! Göğsümden havaya kattığım zehir, Solduracak bir gül gibi ömrünü, Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir, Bana kalacaksın yine son günü. Ölürsün... Kapanır yollar geriye; Ben mezarla sırdaş olur, beklerim. Varılmaz hayale işaret diye, Toprağında bir taş olur, beklerim...
Reklam
HASBİHAL Mehmet Akif ERSOY
Geçen hafta merhum Cemaleddin Efgâni’ye dair birkaç söz söylemiştim. Maksadım o büyük adama isnat edilmek istenilen dinsizliğin pek yanlış bir tevcih olduğunu göstermek idi. Ne yazık ki bu sefer de “Cemaleddin mülhid değildi, fakat Vehhabi idi.”iddiası ortaya sürülmeye başladı. Acaba bu şayiayı çıkaranlar bir adamın alnına “Vehhabi” damgasını
tenha
Yarım kalmış bir kitap gibiyim, Kuşsuz bir ağaç, güneş doğmayan bir ülke. Sen yoksun! Kimse yok. Ben? Yokum. Aşk? Yok. İnsanlar? Yok. Bu şehir öyle yalnızki sensiz.
İçim Koca Bir Şehir
Sözlerin anlamını yitirdiği, güneşin doğmayı unuttuğu bir şehirim ben. Üstelik martıların başkenti olacak bir denizim dahi kalmadı. Yok olup gitti içimdeki "Sen" rüzgarıyla. Denizsiz kaldı Haliç yaktı tüm gemilerini limanında. Ateş çemberi içinde bir aşk yaşadı Kız Kulesi ve Galata... Yine olmadı, yine kavuşulamadı.
Benim hayranlığımdan inlerdi şehir. Ben atlara ve uzaklara hayrandım.*
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.