Ölümü, ömrün kısalığını tatlı bir kederle düşünerek
şarap içmek lâle bahçesinde, ayın altında...
Bu tatlı keder doğduk doğalı nasibolmadı bize :
bir kenar mahallede, simsiyah bir evde, zemin katında...
Hangi çiçek, diğerini “sarı açtı” diye ayıplar?
Hangi kuş, “farklı ötünce” diğerine yasak koyar?
Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar.
Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar…
Charles Bukowski
Flaubert’in aşk tanımı;
"Merak. Birine karşı ansızın merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek istersiniz. Bu yüzden aşka en uzak cümle senden nefret ediyorum değil, artık bilmek istemiyorumdur."
"Ölmek mi istiyorsun? Git o zaman at kendini denize. 5 saniye sonra hayatta kalmak için çırpındığını fark edeceksin. Sen kendini öldürmek istemiyorsun sen içindeki birşeyleri öldürmek istiyorsun." Morgan Freeman
Bakış açısı herşeydir. Gerektiğinden kibar ol. Tanıdığın herkes kendi savaşını yaşamakta zaten.
Basit yaşa : Cömertçe sev, yürekten düşün sevdiklerini.
“Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil gibi kategorilere ayrılırlar. Halbuki bu kadar karmaşık değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.”
Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş... Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz... Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız...
Bir amacımız yok ; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık... Bizim savaşımız ruhani savaş... Ve bunalımımız kendi hayatlarımız...
Chuck palahniuk