Bir de yetim, Kur'an'da dünyada tek olan "Dürr-i yetim" olan Hz. Muhammed ص için kullanılır. Öyle kerîm bir yetim ki, onun eşi ve benzeri yoktur onun
Dûha Sûresi 9/10
Yetimleri korumak, kollamak zorundayız. Yetimleri toplumda babalılar, fakirleri de paralılar gibi yaşatmak zorundayız. Bilelim ki yetimlerin doyurulması gereken üç bölgesi vardır: Kafa, kalp ve mide. Kendi çocuklarımız, kendi yetimlerimiz de dahil piyasadaki tüm yetimlerin bu üç bölgelerini doyurmak zorundayız. Kafa Allah'a götürücü bilgiyle doyurulmalı, kalp Allah'a götürücü imanla, mide de Allah'ın helâl kıldığı rızıkla doyurulmalıdır. Karşımızdaki yetimlerin sadece midelerini doyurunca iş bitti zannetmeyelim, onların öteki bölgelerini de doyurmayı sakın ihmal etmeyelim.
Dûha Sûresi 9/10
Reklam
Yetim, babası olmayan demektir. Henüz buluğ çağına gelmeden babasını kaybetmiş çocuklara yetim denir. Veya babası baba olarak vardır ama her gece eve sarhoş gelip giden çocuklar da yetimdir. Bir evde ananın kocası var, ama akşam eve sallanarak geliyor, sarhoş. Ya da baba akşam eve dükkanı taşıyor. Akşam eve âyet ve hadis getirmiyor. Çocuklarını Allah'la, peygamberle tanıştırmıyor. Kitapla, sünnetle tanıştırmıyor da şöyle kazandığını, böyle topladığını anlatmaya çalışıyor. Çocuklarına güzel bir isim verecekti ama vermiyor. İyi terbiye vermeliyken vermiyor. İşte böyle sarhoş bir babanın çocuğu bir gün karşımıza çıkınca: "Git baban öğretsin!" dememeliyiz. Babası yoktu zaten onun. Zira unutma ki bir zamanlar sen de yetimdin. Siz yetim değil de neydiniz?
Dûha Sûresi 9/10
Kitap ve sünnetle tanıştırılmamış tüm çocuklar yetimdir.
Dûha Sûresi 9/10
Allah O'na ص onun dâvâsına omuz verecek, ona destek olacak bir Hatice verdi.Uğrunda her şeyi göze alabilecek bir Zeyd verdi. Sonra onun yoluna baş koyacak, onun için doğup büyüdükleri vatanlarını, mallarını, mülklerini bile terk edebilecek binlerce Müslüman verdi. İşte bütün bunlar zenginlikti. Allah’ın Resûlü yeryüzünün en zenginiydi.
Dûha Sûresi 6/8
Saadet, kanaattedir.
Zenginlik nedir? Zenginliğin ne olduğunu bilmek zorundayız. Zenginlik, aslında çokça mal, mülk sahibi olmak değildir. Zenginlik dünyaya karşı müstağnî, ihtiyaçsız ve eyvallahsız olabilmektir. Zenginlik, ihtiyaçsızlığı ihtiyaç haline getirmek değil, ihtiyaca sahip olmaktır. Zenginlik ve fakirlik ihtiyaç anlayışına ve bu anlayışa bağlı olarak hedeflemelere göre değişir. Meselâ yüz milyarı hedefleyen bir adamın cebinde elli milyar olsa da bu adam fakirdir. Niye? Çünkü hedefinde yüz milyar vardı da ondan. Ama üç milyonu hedefleyen bir adamın cebinde üç milyon varsa bu adam zengindir. Niye? İhtiyacı ve hedefi o kadardı. Demek ki zenginlik ve fakirlik ihtiyaca ve hedeflemelere göre değişir.
Dûha Sûresi 6/8
Reklam
281 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.