Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Titanic'te yolculuk eden parıltılı şöhretlerden öyle çok söz edildi ki, bu deniz devinin aslında kimin için inşa edildiği unutuldu: Hiçbir toprak parçasının beslemek için kabul etmediği ve Amerika'yı düşleyen milyonlarca kadın, erkek göçmen. Transatlantik tam bir insan hasadı yapacaktı: Southampton'dan İngilizler ve İskandinavyalılar, Queenstown'dan İrlandalılar, Cherbourg'dan da daha uzaktan gelenler, yani Yunanlılar, Süryaniler, Anadolu Ermenileri, Selanik veya Besarabya Yahudileri, Hırvatlar, Sırplar, İranlılar. Rıhtımda gördüklerim bir iki parça yükleri etrafına birikmiş, başka bir yere gitmek için sabırsızlanan bu Doğululardı işte; zaman zaman telaşlanıp kaybettikleri bir belgeyi, fazla yaramaz bir çocuğu veya bir sıranın altına yuvarlanmış bir balyayı aramaya koyuluyorlardı. Her birinin bakışlarının dibinde bir macera, bir acı, bir meydan okuma yatıyor, hepsi de Batı'ya gelir gelmez bir insan beyninin tasarladığı en güçlü, en modern ve en sarsılmaz transatlantiğin açılış seferine katılacak olmayı kendilerine tanınmış bir ayrıcalık diye duyumsuyorlardı.
Hamdullah Suphi 25.5.931 tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesi ile Bükreş'e birinci sınıf elçi olarak tayin edildi. Görevine başlar başlamaz Gagauzların bulunduğu Besarabya ve Dobruca'daki kasaba ve köylerde günlerce dolaştı, onların evlerinde misafir oldu. Bu gezilerinde onlara Türk olduklarını anlatmaya çalıştı. Bu yıllarda Dobruca ve Besarabya'da Türklere ve Gagauzlar ait okul yoktu.
Sayfa 46 - Türk Ocaklar Kayseri Şubesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
280 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Rus edebiyatının en büyük şairi olarak kabul edilen Puşkin’in yapıtları arasında, şiirlerinin yanı sıra, epik şiir ya da anlatı şiir olarak adlandırılan poemaları önemli bir yer tutmaktadır. İlki Ruslan ve Ludmila olmak üzere 1820-1833 yılları arasında toplam 13 poema kaleme alan Puşkin'in bu kitapta, (yarım bıraktığı Ejerski hariç) 11 poema
Poemalar
PoemalarAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 2012105 okunma
Gençliğimde çok şey gördüm, çok. Sözgelişi, izin verirseniz size Besarabya'daki salgın hastalıktan ilginç bir öykü anlatayım.
Sayfa 165Kitabı okudu
Moldova yerine Besarabya demek <3
Fakat son sınıfta iken küçük bir Besarabyalı kız beni kendine bağlamaya muvaffak olmuştu.
Sayfa 57
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
3 kitabı aynı anda okumaktan ve birkaç şiir okuyup diğer kitaplara geçmekten dolayı bu kadar uzun sürdü. Kronolojik bir okuma sırası yapmıştım. Yine kitaptaki şiirleri çözümlemek için bir inceleme yazıyorum:  -- Kafkas Tutsağı, kentin boğucu ortamından kaçan, özgürlük ve bağımsızlık için yaşayan bir Rus'un Çerkesler tarafından yakalanıp esir
Poemalar
PoemalarAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 2012105 okunma
Reklam
Bir Resmi Yalan: Abdülhamit ve "Kaybetmediği" Topraklar
Berlin Muahedesi'yle büyük Bulgaristan yerine küçük ve Türkiye'ye bağlı bir Bulgaristan Prensliği kuruldu. Balkan Dağları'nın cenubunda Hristiyan bir valiyle idare edilir bir Şarki Rumeli vilayeti teşkil olundu. Romanya, Sırbistan ve Karadağ tam istiklale kavuștular; Besarabya, Tuna ağızları, Anadolu'da Batum, Kars ve Ardahan Rusya' ya brakıldı. Muvakkat kaydıyla Avusturya, Bosna ve Hersek'i ve emanet kaydıyla İngiltere Kıbrıs Adası'nı aldı. Tesalya nın büyük bir parçası Yunanistan'a verildi. Hatta İran lehine de bir hudut tashihi yapıldı 1881de Fransızlar Tunus'u, 1882'de İngilizler Mısır'ı, 1885'te tam istiklalini ilan eden Bulgarlar Şarki Rumeli vilayetini işgal ve ilhak ettiler, artik Babıâli demeyelim, Yıldız bu tecavüzleri protesto etti ve protestolarını takip etmedi. Abdülhamid'in bu dış siyaseti hiç değişmedi. 1897'de Giritlilerin çıkardığı ihtilale yardım eden Yunanistan' a harp açtı, harbi kazandı, fakat Avrupa devletlerinin tavassut ve müdahalesiyle eski hudut üzerine sulh yaptı, Girit Adası'na muhtariyet verdi.
Sayfa 457Kitabı okudu
Titanic ilk ve son seferi
Cherbourg, 10 Nisan 1912. Önümde göz alabildiğine Manş denizi uzanıyor. Yanımda Şirin. Valizimizde Semerkant Yazması. Etrafımızda ne olduğu belirsiz bir kalabalık, çoğu Doğulu. Titanic'te yolculuk eden parıltılı şöhretlerden öyle çok söz edildi ki, bu deniz devinin aslında kimin için inşa edildiği unutuldu: Hiçbir toprak parçasının beslemek için kabul etmediği ve Amerika'yı düşleyen milyonlarca kadın, erkek göçmen. Transatlantik tam bir insan hasadı yapacaktı: Southampton'dan İngilizler ve İslandinavyalılar, Queenstown'dan İrlandalılar, Cherbourg'dan da daha uzaktan gelenler, yani Yunanlılar, Süryaniler, Anadolu Ermenileri, Selanik veya Besarabya Yahudileri, Hırvatlar, Sırplar, İranlılar. Rıhtımda gördüklerim bir iki parça yükleri etrafına birikmiş, başka bir yere gitmek için sabırsızlanan bu Doğululardı işte; zaman zaman telâşlanıp kaybettikleri bir belgeyi, fazla yaramaz bir çocuğu veya bir sıranın altına yuvarlanmış bir balyayı aramaya koyuluyorlardı. Her birinin bakışlarının dibinde bir macera, bir acı, bir meydan okuma yatıyor, hepsi de Batı'ya gelir gelmez bir insan beyninin tasarladığı en güçlü, en modern ve en sarsılmaz transatlantiğin açılış seferine katılacak olmayı kendilerine tanınmış bir ayrıcalık diye duyumsuyorlardı.
Sayfa 311 - YKYKitabı okudu
II. Abdülhamid'in ilk saltanat yılları zor geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu hiçbir zaman bu kadar kısa sürede bu kadar çok toprak kaybetmemişti. 1878-1882 yılları arasında sultanın hukuki yahut fiili iktidarı Avrupa topraklarındaki Bosna, Besarabya, Bogdan, Eflak, Bulgaristan ve Teselya’da, Anadoludaki Batum, Kars ve Ardahan'da, Kıbrısta ve Afrikada Mısır ile Tunus'ta ortadan kalkmıştır
Sayfa 372 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.