Merhabalar,
Yalnızlar,Tarık Buğra’nın ilk eseri olan “Akümülatörlü Radyonun” şehir tiyatrosundan geri çevirildikten sonra oradaki karakterleri roman olarak okuduğumuz kitap.
Doktor Rıza Candaş;aslında genç çağında yaşadığı zorlukları insanları küçümseyerek,alaya alarak ve iyi niyetle bile yaklaşsa sonunu bi şekilde kötü bağlayan,kendisine göre hayatın savunucu kişi.
Hurrem;Doktorun eşi ve kendini gerçekleştiremeyen,mutluluk çabası içinde ne yapacağını ne istediğini bir türlü bilmeyen genç bir hanım.
Murat;Hurrem’in kuzeni aynı zamanda gençlikle başlayan ve hala ona karşı duygular besleyen bir adam.
Şükriye; Muradın beşik kertmesi,bunun için öğretmenliği bırakıp yüzünü altı yedi senedir görmediği muradı beklemeye razı edilmiş ve aynı zamanda doktorun ölümle karşı karşıya getirdiği kızımız.
Hüseyin; Şükriyenin babası,hurremin eniştesi,avukatlığı bırakıp tam manasıyla köşesine çekilmiş iyi kalpli ve hayata yenik düşmüş babamız.
Tarık Buğra aslında bu insanların akraba,eş,dost gibi bağlılıklarının olmasına rağmen aslında kendi zatlarında nasıl yalnızlaştıklarını,yalnızlıklarını sezdiriyor bence.
Akıcı bir üslupla yazılmış bu kitabı çok kısa sürede okuyabilirsiniz.
Ben şahsen Tarık Buğra okumakta çok keyfi alıyorum. Daha önce Osmancık,yağmur beklerken,akümülatörlü radyo kitaplarını okumuştum. Yalnızları da çok severek kendime bir şeyler katmaya çalışarak okudum. Diğer kitaplarını da severek okuyacağımı düşünüyorum şimdiden. Bence Tarık buğrayla hiç tanışanımız yoksa mutlaka bir şans vermesini öneririm.
Tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar.