290 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 9 days
ÜLKEMİZDE ÇOK BİLİNEN VEYA KENDİ ALANINDA SÖZ SAHİBİ OLMUŞ ŞAHSİYETLERİN, BİLİNMEYEN YÖNLERİNİN DETAYLICA ANLATILDIĞI İNCELEME KİTABI
Siretler ve Suretler
Siretler ve SuretlerBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 201784 okunma
499 syf.
·
Not rated
Türkçe'nin en büyük romancılarından birisi olan Peyami Safa ile ilgili bir Nezat Kösoğlu çalışması. Önsözünde de belirttiği gibi, bu kitaba bir ihtiyaç var mıydı? diye soruyor insan önce. Çünkü zaten yine Ötüken'den çıkmış olan Beşir Ayvazoğlu imzalı bir Peyami Safa kitabı zaten vardı. Ancak burada Safa'nın edebi yönünden çok yazı çizigisini takip ediyor Kösoğlu ve onu biraz da kendi penceresinden anlatıyor. Ömrünü yazarak geçirmek zorunda kalan o büyük ustaya bir kez daha saygı duyuyorsunuz kitabı okurken, bir de eserlerindeki psikolojik tahlillerin sebeplerinden ve yansımalarından biri de yaşadığı o talihsiz evlilik mi acaba diye sormadan edemiyorsunuz...
Peyami Bey
Peyami BeyNevzat Kösoğlu · Ötüken Neşriyat · 201115 okunma
Reklam
Beşir Ayvazoğlu
ÇOCUK DÜŞLERİ N'olur artık çocuklar ağlamasın Uyusunlar verin gülüşlerini Size binlerce masal devşireyim Getirin bir gecelik düşlerini
298 syf.
·
Not rated
Günümüzde Türk milliyetçiliği ve muhafazakarlık konusu genelde bir kaç sığ kalıp üzerinden tartışılmakta,farklı ideolojik kavramlar yanlış kullanılıp birbirine geçmektedir.Kamuoyunda bir takım çevreler tarafından yaratılan Osmanlı Devletinin Türkleri aşağıladığı ve 2.plana atttığı gibi yalan-yanlış ,bilimsellikten ve vicdandan uzak,nefret dolu gerçekle ilgisi olmayan konular hakkında tarihi gerçeklikleri öğrenmek isteyen kişilere, geçmişin kaynaklarından doğru bilgiler aktaran bir eser.Milliyetçilik mefhumunun ülkemizde ilk tartışılmaya başladığı 19.yy sonlarına ilişkin kapsamlı bilgiler veren ,o zamana yolculuk yapıp entelektüel çevrelerde dönen tartışmalara kulak misafiri olabileceğiniz bir Beşir Ayvazoğlu incelemesi.Cumhuriyet'in ilanının akabinde değişen siyasal ve ideolojik yapının milliyetçilik kavramını nasıl etkilediğini bizlere göstermekte.Ayrıca Türk milliyetçiliğinin yolculuğunda Türk-İslam sentezinin nasıl oluştuğunu merak edenlere güzel kaynak teşkil edecektir.Beşir Ayvazoğlu eseri yazarken okuyucuya güzel ve estetik bir dille hitap ederek edebi yönüne de dikkat çekmiştir.
Tanrıdağı'ndan Hıra Dağı'na
Tanrıdağı'ndan Hıra Dağı'naBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 200953 okunma
Kaknus güzel fakat acayip bir kuştur. Yeri yurdu da Hindistan’dadır. Uzun, kuvvetli bir gagası vardır. O gagada ney gibi birçok delik bulunur. 360 tane delik vardır. Sonra bu kuşun eşi de yoktur; tektir bu kuş! Her delikten başka türlü bir ses çıkar; her sesten de başka bir nağme duyulur. Bütün kuşlar susarlar. Onun sesinin güzelliğinden hepsinin de aklı başından gider. Bir filozof vardı; bir müddet onunla düştü kalktı ve müzik bilgisini onun sesini taklit ederek meydana getirdi. Bu kuşun ömrü bin yıla yakındır. Öleceği vakti bilir. Öleceğini anlayıp da kendisinden ümidi kesti mi çalı çırpı toplar, onları çepeçevre yığar. Tam ortasına da kendisi geçer, yüzlerce türlü nağmelerle feryada başlar. Âdeta ruhunun her deliğinden başka çeşit bir dertli nağme çıkar. Hem feryad eder, hem de ölüm derdinden gazel yaprağı gibi titrer. Onun feryadını duyup işiten bütün kuşlar, onun coşkunluğunu gören bütün yırtıcı hayvanlar, karşısında düşüp ölürler. Hepsi onun ağlamasına bakar, bir kısmı da dermansız takatsiz bir hale düşüp ölür gider. Onun bu ölüm günü acayip bir gündür. Gönüller yakan feryadından adeta gönüllerden kanlar damlar. Nihayet bir soluk ömrü kalınca şiddetle kanatlarını çırpar. Kanadından bir kıvılcım çıkar; alev alır, ateşlenir. O ateş çevresindeki çalı çırpıyı tutuşturur; bu suretle tamamıyla yanıp gider. Külde bir zerre bile ateş kalmayınca, o külden başka bir kaknus kuşu meydana gelir. Hiç kimseye böyle bir şey nasip olur mu? Öldükten sonra doğsun ya da doğursun! Feridüddin Attar
Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İllâ ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları...
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.