Biraz Batılılaşmış herkesin, özellikle de halkı küçümseyen burnu havada aydınların bu ülkede soluk alabilmek için laik bir orduya ihtiyacı vardır, yoksa dinciler onları ve boyalı karılarını kör bıçakla kıtır kıtır keser. Ama bu ukalalar kendilerini Avrupalı zannedip, aslında onları kollayan askerlere züppece burun kıvırırlar. Burasını İran'a çevirdikleri gün senin gibi bir yufka yürekli liberalin imam hatipli çocuklar için gözyaşı döktüğünü kimse hatırlayacak mı sanıyorsun? O gün biraz Batılılaşmış olduğun, besmeleyi korkudan çekemediğin, züppe olduğun, kravat taktığın, ya da bu paltoyu giydiğin için öldürecekler seni.
Sayfa 186Kitabı okudu
Mübarek Cumanızı Tebrik Ederim
Bismillahirrahmanirrahim Ne olduğunu bilmediğin şeyin peşine düşme. Hiç şüphesiz kulak, göz ve gönül; evet bütün bunlar her yaptığından sorumludur. (İsrâ, 36.) Hadisi Şerif Meali Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz! Zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız. (Ebû Dâvûd, Cihâd 69) Bir zaman gelir ki, samimi arkadaş
Reklam
Besmelei Şerife'yi söyleyenin, beklentisinin ne üzerine olduğunu iyi bilmesi gerekir. Rabbinden bir şey bekleyen, kendi elinde bir şey olmadığını bilir. Elinde bir şey olmadığını bilen, kendisiyle baş başa kaldığında nefsini hırpalayabilir. İnsanın nefsini yerden yere vurmadan muhabbetin esasına varabilmesi ve tefekkür edebilmesi mümkün değildir.
Sayfa 12 - ben bana söylerim ama dinlemem beni!Kitabı okudu
Alev sardı âlemi, uyanmayın daha siz; Altta döşek yanıyor, üstte yorgan yanıyor. Beşikler Besmelesiz, mezarlar Fatihasız, Doğan insan yanıyor, ölen insan yanıyor.
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
... ❝Bir döküntü Murat 124 içinde ilerliyoruz. Sokaklarda in-cin top oynuyor. Bu caddenin adı garanti "İstasyon Caddesi" dir. Otele varacağım. Daktiloyu açacağım. Tirende beni yakalayan, yakalayıp apar topar bu tanımadığım istasyonda indiren duygunun pençesinde tuşlara dokunacağım. Ben ne yazabilirim ki? Yazdığım neye yarar? Olsun, işte besmeleyi çektim, işte yazıyorum ...
Sayfa 113
Evlatlarını dış görünüşleri itibarıyla pırıl pırıl yetiştiren ecnebi aileler gördüm. Ama ana ile onlar, veya baba ile onlar arasında sanki buzdan ince bir levha vardı ve duydukları ilgi ne kadar içten olursa olsun bu buz levhada ısısını kaybederek yayılıyordu. Sevgisiz ve besmelesiz ekilen bu tohumlar gerçi tutuyorlar, güneş, süt, yumurta, vitamin, su ve sabunla semiriyor ve temizleniyorlar, ancak içlerinde buz gibi labirentler, karanlık koridorlar, kompleksler, aşırılıklar ve hepsinden önemlisi de, yeteri kadar tatmin edilmemiş sevgi ve şefkat isteklerinin girdapları, onları bütün hayatları boyunca izliyor ve çekip çeviriyor.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.