Seyit'in daha önce hiçbir idman yapmadan, 250 kilodan daha ağır top mermilerini nasıl taşıyıp namluya sürdüğünü 'besmelesiz beslemeler' açıklayabilir mi?
Besmelesiz beslemeler
Tarihi gerçekleri inkâr etmek suretiyle tarihe ve tarihi yapan kahramanlara sataşmak,yeni bir moda akımı galiba... Önce Fatih Sultan Mehmed'i hedef aldılar, içki içtiğini filan yazdılar. Ardından gemileri karadan yürüttüğünü inkar etmeye kalktılar. Ardından Ulubatlı Hasan'a sarktılar. Öyle birisinin yaşamadığını yazıp çizdiler. Nerdeyse "Bizans hiç fethedilmedi,İstanbul sandığımız yer aslında daima Bizans'tır."diyeceklerdi. Ecdadın yürek vuruşuyla buluşmamış olandan her şey beklenir. Şimdi de Çanakkale Zaferi'ne ilişkin olarak anlatılan kahramanlık destanlarına 'efsane' olarak niteleyenler türedi. Ocean zırhlısı,Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı 250 kiloluk top mermilerinden biriyle batmamış,mermi 'meçhul' bir yerden gelmiş... Bir televizyon tartışması sırasında,"Seyit besmele ile topu ateşledi"dediğimde muhattabım allak bullak olmuş,"Bir de hatim indirseydiniz bari,o kargaşada insanın aklına besmele gelir mi?" diye 'bilimsel' bir tepki göstermişti! Anında şu cevabı verdim:"Sizin gibi;besmelesizler dışında herkesin aklına gelir!" Sehit'in,daha önce hiçbir idman yapmadan ,250 kilodan daha ağır top mermilerini nasıl taşıyıp namluya sürdüğünü 'besmelesiz beslemeler' açıklayabilirler mi?
Sayfa 13 - Nesil Yayınları/1. Baskı/Mart 2015Kitabı okudu
Resim