Çoğunlukla, sıkıca yapıştığımız noktadan, varolmayı sürdürmek için bütün gücümüzle bir anda başka bir noktaya kopmamız gerektiğinin farkına varmıyoruz.
Dostluk, ne gereksiz bir sözcük!
İnsanlar ağızlarında bu sözcüğü bıktırıncaya kadar geveliyorlar, hiçbirinin değeri kalmamış, tıpkı sevgi sözcüğünün öldürülünceye kadar gevelenerek değerini kaybettiği gibi.
Bu insanların hepsini kovalamış mıydım, yoksa onlar mı benden uzaklaşmışlardı? Bilmiyorum. Ben mi onlarla görüşmeyi kesmiştim yoksa tam tersi mi? Bilmiyorum.
Ne kadar yaşlı olursak olalım hep bir dönüşüm bekleriz, dedim kendi kendime, hep mutlak bir dönüşüm, çünkü berrak bir zihinden çok uzaktayızdır. Bu mutlak dönüşümler onlarca yıl geride kaldı, yalnız o zamanlar bunlara mutlak dönüşümler gözüyle bakmıyorduk.