Oysa şimdilerde baskı kalitesi çok iyi zamanın..
Acı çekmekten mutluluğa saniyeler içinde geçiyorsunuz.
Bir sevdiğinizi bir daha sevmiyorsunuz..
Acı da aşk gibi uzun bir sözcükmüş.
'Şimdi' de acı veren bir işleyiş var.
Hep aynı anın çoğuluyken,
Biz ve bizimle ilerleyen;
Altüst olmuş bir tutkunun gelgiti içinde parçalanırken, unutmak kurtuluşundur.
Sanki geçmiş bütün zamanlar, senin yüzünden.
Bütün ömrümü üç sokak ötedeymişsin gibi yaşadım.
Uzun bir dalgınlıktır, bu bizde ki.
Kendimi sonsuz bir yâr yaptım.
Ölümü bilmiyor olsaydık eğer, derdim ki dünya hep bu vedaları bekler.
" Kim bilir kimde kaldık , kimde unutulduk? "
Rüyaların içinde ben var mıydım gerçekten?
Her uykunun bir rüyası yokken,
Nereye saklanmış olabilirim?
Duvarlarımı kendi ellerimle örerken.
"Azalmaktaydım..
Kalbimden, ona baka baka."
Sadece seni yazmak istiyorum.
Sadece seni söylemek..
Kimsin, nesin, neredensin?
Bilmeden.
Bir keder sözlüğüdür gözlerinde biriken..
Geçmez o yorgunluk.
Betül Dünder ile Söyleşi
“Bir başkaldırı olarak ‘bütün dünyaya çatıyorum kaşlarımı’ demenin dışında bir şey yapamadım.”
Sayfa 107 - Varlık DergiKitabı okudu
Adem ağacı
“…
oysa herkese yakışmaz acı
acıya el gerek ayak gerek acı çelecek kalp gerek
söyle peri kalbimdeki o kaya ne gerek
…”
Sayfa 35Kitabı okudu