"Aşkın gerçek ateşini bilmiyordu. Aşk hakkındaki tüm bilgisi tamamen kuramsaldı, aşkın ufacık bir alev, yaz akşamlarının kadife karanlığı gibi serin, durgun suyun yüzündeki küçük dalgalar ya da çiğ damlasının düşüşü gibi yumuşak bir şey olduğunu kavramıştı. Onun aşka dair fikri bu sakin sevgiden de ötesiydi; aşk sevgiliye çiçek kokulu, loş bir ortamda uysallıkla, ruhani bir huzur sunmaktı. Aşkın yanardağ patlamaları, yakıp kavuran sıcaklığı, kavrulmuş küllerden geriye kalanlar aklının köşesinden bile geçmiyordu."