Aşk ve Cinayet
Cinayet mahallinde değildim hâkim bey AŞK ve CİNAYET... aynı ortamda bulunabilir mi hiç? Rica ediyorum sizden Adımı kullanmasınlar, lütfen Dediğim gibi, orada değildim Çünkü... Çok daha önce öldürmüşlerdi beni...
Hakay Günday kalemi diye bir şey var<3
Asla, ortaya çıkıp, "Ya bu dünyada tek bir aç bile kalmayacak ya da kendimi öldürürüm! Böylesine şerefsiz bir hayata dayanamam!" diyemezdi. Hele çocuklarla ilgili hiçbir şeyi onur meselesi yapamazdı. "Baktım, çocuk çalıştırıyor, ben de çektim vurdum patronu, hâkim bey! Bizim oralarda namus meselesidir!" demiş ya da diyebilecek herhangi biri var mıydı bu dünyada? Ya da, vurulan kişinin çocuk çalıştırıyor olması ağır tahrikten sayıp, katilin cezasında indirim öngörecek herhangi bir kanun?.. Dolayısıyla, onur meselelerinin bile gerçekçi bir tarafı olması gerekiyordu. Örneğin, kadınlar ve bekâretleriyle ilgili olması çok daha mantıklıydı! İşte bu, gerçekçi bir onur meselesiydi! Ya da bir kan davası! Ya da inandığı dinin tartışılması! Ya da ahlakının eleştirilmesi!
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Nefsinizle mağrursunuz! Bu dünya dört köşe değildir...
Sayfa 39 - Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
... Bende yürek vardır yürek! İçerisi de his doludur.
Bazı şeyler vardır ki, önleyemezsin! Değiştiremezsin! İnsanlar nerede doğacağını, kimi seveceğini ve nerede öleceğini asla kendileri tayin edemezler. Bunları onlara kader çizer.Tabi ki bu şartları daha iyi, daha güzel yapmak için gayret sarf edebilirler ve bir yere kadar da başarırlar...
Reklam
Hep beraber ağlayalım!.. Sebep mi istiyorsunuz? Çok!.. Gündüzün bitişinde gece, düzlüğün yanında uçurum var diye... Gençliğin ötesinde İhtiyarlık, kavuşmanın berisinde ayrılık, ekmeğin ucunda açlık var diye katıla katıla ağlayalım!..
Beni anlamaz Anlamaz, niye anlasın Anlaşılmak! -değil mi ama- sanki kimsenin olamaz.
"Bizi falan bey kurtardı, filân paşa kurtardı"...
İç gözlem, bizim en büyük mürşidimizdir, gerçek kurtarıcımızdır. En küçük yaşlardan başlıyarak çocuklarımıza, her devrin putlaştırdığı siyaset adamını göstererek "Bizi falan bey kurtardı, filân paşa kurtardı" diye müdahane ve dalkavukluk telkin edecek yerde nefsiyle karşılaştırmayı öğretse idik, böyle olmazdık. Bütün tahsil dâvası, genci kendi iç âleminden uzaklaştırmak olacak yerde ona yaklaştırmak ve onu tanıtmak olsaydı Molla Hüsrev, Molla Gürani gibi münevverlerimiz, Hazreti Ömer ve Nizâmülmülk gibi, Zembilli Ali ve Sinan Paşa gibi devlet adamlarımız olurdu. Bugün ilk okuldan başlıyarak öğretimin bütün basamaklarında kullanılan, müşahhas eşyayı tanıma ve yalnız tecrübeye bağlanma metodu kısırdır; bu şekliyle tamamen değersizdir. Tecrübenin önemi ancak bizi gerçeğe yaklaştırdığı içindir. Dışımızdaki gerçeğin değerini tâyin edecek ve kıymetler silsilesine onu yerleştirecek olan, iç varlığımızın ölçüleridir.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.