O sırada yanımızdan genç bir adam geçiyordu. Adam birden durdu, dik dik bize baktı ve sonra birkaç adım daha attı. Yüreğim yerinden fırlayacaktı... Tanrım o ne çığlıktı! Nastyenka nasıl da titredi! Ellerimden nasıl da kurtulup ona koştu!.. Orada ölü gibi kalakalmış, ikisini izliyordum. Ama Nastyenka, adama elini pek gönülsüzce uzattı, sarılışına pek tutuk karşılık verdi, sonra birden yine bana döndü, ok gibi, şimşek gibi yanımda bitiverdi ve daha ben ne olduğunu anlayamadan boynuma sarılıp içten, coşkulu bir şekilde beni öptü. Sonra tek sözcük etmeden yine ona döndü, adamı elinden tuttu ve çekip götürdü Uzun süre orada arkalarından bakakaldım... Çok geçmeden gözlerimin önünde yitip gittiler
+231
Onun için çalıştığım adam güldü : “ Korkunç birşey mi gördün ? Birdenbire kireç gibi oldu yüzün “ Bir şey söylemedim. Ölümü gördüm çıplak ağaçlarda , yokuluşu İnanamadım . O kadar güç mü ? Ruhun bir yüzü , bir ağız kavraması ? Harfler ilerliyor bu kara tuşlardan ve bu kara tuşlar ilerliyor Alfabetik parmaklarımdan , düzene koyarak parçaları bölümleri , Parçacıkları , çarkın dişlerini , parlak parça kümelerini. Oturduğum yerde ölüyorum . Bir boyut yitiriyorum. Trenler gümbürdüyor kulaklarımda , kalkışlar , kalkışlar ! Uzaklara dökülüyor gümüş izi zamanın Verdiği sözü boşaltıyor beyaz gök bir kaptan boşaltır gibi Benim ayaklarım bunlar , bu melankolik yankılar Tak , tak , tak , çelik çiviler . Yoksunum Eve taşıdığım bir hastalık , bir ölüm bu Evet , bir ölüm bu . Hava mı içime çektiğim Yıkımın parçaları mı yoksa ? Soğuk meleğe bakarak Zayıflayan , zayıflayan bir nabız mıyım ben ? Benim sevgilim mi bu peki ? Bu ölüm , bu ölüm ? Liken - ısırığı bir adı sevdim , çocukken Bir günah mı bu peki , bu eski ölü aşkı ölümün ?
Reklam
"Herkes görünür olmanın derdinde" dedi beyaz saçlı adam. "Göremiyor olmak kimin umrunda ?"
ben elbette sıradan, yoksul, önemsiz biriyim, ama bunun bir önemi yok, sizi öyle severdim, öyle severdim ki, siz onu sevseniz, o tanımadığım adam sevmeye devam etseniz bile aşkımın ağırlığını hissetmezdiniz. Tek hissedeceğiniz, her an tek duyacağınız, yani başınızda çarpan mutlu mesut bir kalp, sizin için yanıp tutuşan bir kalp olurdu...
Sayfa 54
Bu yüzden orada durmaya devam ettim, hiçbir şey söylemedim, içimde yükselen uyarılmayı hissettim, çünkü bu adam beni o kadar dikkatle izlemeye devam etti ki, onun değerlendirmesi için bir açık artırma bloğunda çıplakmışım gibi hissettim. Ne yüzünü ne de ifadesini göremiyor olmam beni en iyi şekilde çıldırtıyordu. Ağzımı açtım ama hiçbir kelime çıkmadı. Neyse ki siyah-beyaz giysili bir adam küçük bölmeye girdi. Anthony'ye bir içki doldururken hiçbir şey söylemedi ve çenesini bana doğru eğdiğinde garson bana da bir bardak doldurdu, sonra gitti.
muvazeneli 1. ► dengeli: "Beyaz kalın boynu üzerinde kafası çok muvazeneli, çok yerinde, çok erkek görünüyor." - Abdülhak Şinasi Hisar 2. ► ölçülü: "Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor." - Ömer Seyfettin
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.