Evet bitirdiğimde bu soruyu sordum kendime. Neden okudum ki? Kitap mıydı şimdi bu?
Evet burda yazarları eleştirince, yazamıyorsanız yazmayın diyince bazı şahıslar “Herkes istediğini yazmakta özgür” diyerek çıkışarak savunmaya kalkıyorlar. Şimdi bir daha açıklık getirelim neden böyle kitaplar basılmamalı:
Öncelikle bu kitaplar hep liseli
"Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım."
Hayatı boyunca binlerce kez bunları düşünen ve "Bu kadar fazla düşünmeseydim çok daha mutlu
“Sevgili Pollyanna,
Radyo tiyatrosu dinlenirdi bir zaman içimde,
İçimde dünyanın en eski kedisi
Eski bir sobanın yanında uyuyordu.
Çocuklar bir köşede
Yenidünya çekirdekleriyle beştaş oynardı
Frenk elması da derler
Sarılı kahverengili bir meyve.
Annem işte öyle bir kadındı
Çocuklar gökyüzüne bakar sorardı:
Ay dede orada ne yapıyor anne?
Annem
Eternity and a day(theodoros Angelopoulos)
The seven seal(ingmar bergman)
Seven samurai(akira krusowa)
Close-up(abbas Kiarostami)
Bir zamanlar anadoluda(nuri bilge ceylan)
Ulysses gaze(theodoros Angelopoulos)
There will be blood(paul thomas anderson)
Ahlat ağacı (nuri bilge ceylan)
Rashomon(akira krusowa)
The 400 blows(françois truffaut)
Don Kişot
Romanda Don Kişot’un içine düştüğü komik durumlar hayal ile gerçeğin iç içe geçmesiyle anlatılır.
Kendisini şövalye sanan Don Kişot, şövalyelerin bir sevgilisinin olması gerektiğini düşünür. Sıradan, şişman bir köylü kızı olan Aldonzo’ya, Dulcinea del Toboso takma adını verir. Onu aristokrat bir ailenin güzel kızı olarak düşünür ama
Yelda Ülker / Sizin Bir Şeyiniz Yok Hanımefendi Sadece Evde Kalmışsınız
Sohbet havasında ve mizahi dilde yazılmış bir kitap #SizinBirŞeyinizYokHanımefendiSadeceEvdeKalmışsınız. Aslında çoğu kadının yabancı olmadığı; evliliğe yönelik sorunların, yaklaşımların ve hayallerin bazı kişiler ve kurumlar tarafından ticari bir olaya dönüşümüne yer
Yalnız olmaktan nefret ediyorum. Keseli hayvanlar gibi, bir başkasının derisinin altında yaşamak isterdim. Emniyette olmayı, sıcak, bakılıp gözetiliyor olmayı, havadan, hatta yaşamdan daha çok istiyorum...
Öğrenecek çok şeyim vardı. Yaşadığım güçlüklerin birçoğunun başlangıcı çocukluğuma dek gidiyordu. Yine de bu noktada bırakamazdım. Nasıl
Külkedisi Kompleksi Nedir?
kadınlarda bağımsızlık korkusunu tanımlamak için yaygın bir şekilde kullanılır. Birçok kadının kendilerine bakabileceklerine inanmadıkları, bunun yerine onlara bakacak bir erkek figürüne ihtiyaç duydukları fikrine dayanır. Kendilerini bir prensin kurtarmaya gelmesini bekleyen prensesler olarak görüyorlar. Bu kompleksten