Ordu, fedakâr bir tarikata benzer. Bizler asker olmadığımız için vatanlarını ve bizleri koruyan bu canlı duvara; bu duvardaki her bir kum tanesinin bir insan olmasına ve bizler için ölmeye hazır olmalarına rağmen ne yeterince saygı duyuyoruz ne de fazlaca önemsiyoruz.
Ben sendeyim, sen bendesin. Bizler dünyadayız ve dünya içimizde. Hepimiz biriz. Eğer dünyayı zarar verirsen, insan ve hayvanlara kötülük yaparsan kendine zarar vermiş, kendini mahvetmiş olursun.
Alt sınıfların hayatını, ahlakını, karakterini ve refahını kaderin insafına bıraktılar. Bunlar ülkede hiç kimseyi ilgilendirmiyormuş gibi. Sanki herkes sonsuza dek şöyle bir karar vermiş: Bırakın bildikleri gibi yaşasınlar. Hayatlarında iyi şeyler olursa talihlerine şükretsinler. Zor ve çirkin şeyler olursa da sabredip katlansınlar. Ve halk kitleleri her yerde, her zaman devamlı katlamak zorunda kaldı.