“Bir sigara yaktığımızda bazen tutuşturana kadar üç, dört hatta beş kibrit çakıyorsunuz. Öyleyse zihninizi bir kere de aydınlatmamı nasıl beklersiniz? Hele ki çevrenizdeki tüm gerçeklik ateşin güçlükle yanabileceği, derin ve çamurlu bir bataklığa benziyorsa…”
“Ben senin içindeyim, sen benim içimdesin, biz dünyadayız ve dünya içimizde. Hepimiz biriz. Dünyaya zarar verirseniz, insanlara veya hayvanlara zarar verirseniz kendinize zarar verirsiniz.
İşte buna dindarlık denir. Herkese ve her şeye karşı tertemiz, ışıklı, canlı bir sevgi duygusu…”
“Ben dinden değil, dindarlıktan bahsediyorum. Dünyada pek çok din olabilir, ama dindarlık farklı inançlara sahip insanlarda aynıdır, ortak paydada buluşturur.”